Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

259 syf.
·
Puan vermedi
YAVAŞ ADAM & COETZEE
Son bir yılın bana en güzel kazanımlarından biri hiç şüphesiz Coetzee. Öyle nitelikli, öyle üslup sahibi, öyle şahane bir kalem ki, okumamanız kesinlikle zararınıza olacaktır,benden söylemesi... Yavaş Adam, 2003 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi yazarın, ödülden sonra yayımladığı ilk kitabı. Altmışlı yaşlarını süren, emekli ve dul fotoğrafçı Paul Rayment, bir sabah bisiklet gezisi esnasında, bisikletine hızla seyreden bir aracın çarpması sonucu sağ bacağını kaybeder ve kalan hayatını engelli olarak geçirmeye mahkum kalır. Bu vaka sonrası tek kayıp bir bacak gibi görünse de kahramanımız için durum bundan ibaret değildir. Her ne kadar eleğini eleyip duvara asmış pozisyonda görünse, yaşı kemale ermiş olsa da, yine de hayalleri, planları ve istekleri vardı Paul'un. Psikolojik bir buhrana teslim olan Paul, bol bol geçmişini sorgular, bir eşinin, bir çocuğunun olmayışına hayıflanır ve geçmişinde kayda değer hiçbir iş yapmamış olduğuna kanaat getirir. Bu buhran içindeyken, kendi bakımını üstlenen, evli ve üç çocuklu bakıcısı Hırvat Marijana'ya tutuluverir. Onun oğlunu kendi oğlu yerine koyar ancak olaylar umduğu gibi gelişmez tabii... Derken, dünyaca ünlü yazar Elizabeth Castello, hiç umulmadık bir anda yol gösterici bir tanrıça edasıyla, Paul'un istememesine rağmen, onun evine yatılı konuk olur. Bu konukluğun sebebi ise çok farklı ve enteresan... Paul, bildiğimiz tipik yaşlı modeline çok uygun resmedilmiş bir karakter. Yaşının gereği olsa gerek, geleneksel alışkanlıklarından bir türlü vazgeçemeyen, dediğim dedik bir tip. Mesela, bilgisayar demek onun için sadece bir Word sayfası açıp, yazı yazmak demek, bilgisayarların başka özelliğini bilmez, bilmek de istemez. Fotoğraf baskılarını hep karanlık odasında yapar, dijital baskıyı kabul etmez, bunu karanlık odaya ihanet sayar. Yavaş Adam, ismi ile müstesna olarak durağan ama bir o kadar da ders verici, düşündürücü, sorgulatıcı bir eser. Yazarın insan ruhunu böyle derin ve detaylı analiz edebilmesi takdire şayan. Yer yer postmodern esintilere denk geldiğimiz roman, acizlik, kısıtlılık, kimsesizlik, yaşlılık, yalnızlık, aşk, şehvet ve psikoloji üzerine kurulmuş nefis bir anlatı sunuyor okura. ***Bir bacak kaybetmek, her şeyi kaybetmenin bir provasıdır. ***Bu ülkede çocuk yetiştirmek kolay değil. Erkeksiliğe önem veriliyor. Erkek çocuklara erkekçe işlerde, erkekçe sporlarda ustalaşmaları için epey baskı yapılıyor. Gözüpek olmaları söyleniyor. Risk almaları... ***Sözcükler vardır, bir de sözcüklerin ardında, etrafında ya da altında niyetler... ***Dünyanın bir yerinden başka bir yerine gidince tarihin silinir mi? ***Doğunca hayatlarına girdiğiniz insanlar ölmezler... Onları içinde taşırsın, senden sonra gelenlerin de seni aynı şekilde taşımalarını umarak. ***Aynaya bakacak cesareti toplamalıyız, orada göreceğimiz şeyden hoşlanmayacak olsak bile. Yaşlanmaktan bahsetmiyorum. Aynanın ardında hapsolmuş olan, normalde göz göze gelmekten korktuğumuz yaratıktan bahsediyorum. ***Bir sürü arkadaşım var... Robinson Crusoe değilim. Hiçbirini görmek istemiyorum, o kadar.
Yavaş Adam
Yavaş AdamJ. M. Coetzee · Can Yayınları · 2018234 okunma
·
259 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.