Yaşadıkları Göz Önünde Tutup Anlamalı...Ferit Edgü, Tezer Özlü'yle çocukluktan beri birbirini tanıyan ölümüne kadar güzel dostlukları devam etmiş, birbirlerinin dertlerini, yazdıkları eserlerin düzeltmelerinin ve konu ve içerik anlamında birbirlerine karşı öneri ve eleştirilerini mektuplarla yazmışlar,bu ne güzel imrenilesi dostluktur.
Ferit Edgü dostuna ithafen yazdıklarını şöyle ifade ediyor:"O, çektiği acıları kullanarak, ortaya koymadı yapıtını. Çektiği acılardan bir yapıt yarattı.Diyebilirlin ki varoluşunu yazarak ger-çekleştirdi. Acıları olmasaydı (keşke olmasaydı!) belki mutlu bir sevgili, mutlu bir anne olarak sürdürebilirdi yaşamını. (Sürdür mek ister miydi, bilmiyorum) Bilmiyorum, çünkü mektuplarında zaman zaman beliren mutluluk özlemleri (hastalığının sonucu ya da değil) bana pek inandırıcı gelmiyor.
Mutluluğu değil, gerçeği; kendi varoluşunun gerçeğini, güzel kokulu gül bahçelerinde değil, insanoğlunun çöplüğünde arayan, kendi öz varlığına dayanabilmek için binbir uyuşturucuya baş vuran Antonin Artaud'yu düşünüyorum. Tüm yazınsal türlerin kıçına tekmeyi vurup, yeryüzünün tüm marjinallerine yollar açan Artaud le Momo'yu. Tezer, onlardan biriydi."
Bu mektupları okurken yaşadıkları gerçekleri göz önünde tutarak okuyup anlamalı. Çok tavsiyeler vardı,mektupları okurken dikkatimi çekti iki yazarda sürekli okudukları yazarlar hakkın da bayağı bilgi veriyordu tabii bunları not aldım.
Mektup okumayı seviyorum. Tabii ki mektuplar aslında kişiye özel olmalı böyle güzel yazılmış mektupları okumak içinde büyük bir zevkti. Eğer yazarın mektuplarını okumasak nasıl bilebilirdik, Kafka'yı, Rimbaut'u,Dostoyevski'yi... Ayrıca kitaplarını nasıl yazdığını anlatmış arkadaşına.
Tezer Özlü'yü okumak istiyorsanız,bu kitabından başlamayın bence. Size bir anlam ifade etmeyebilir, çünkü tanımadığınız yazarı bu ne yazmış diyebilirsiniz. Tanıdıktan sonra okuyun bence.