Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

200 syf.
9/10 puan verdi
"Bir toplumun değerler matematiği ile ters düşmüş şair."
"Saat 19 Haberlerinde Taylan Özgür'ü vurdular Bütün yanaklarım sapsarı" Başka bir alıntı ile başlayacaktım incelemeye lakin bu dizeleri okuduktan sonra Taylan Özgür'ü anarak başlamak istedim. Kendisi 68 öğrenci kuşağının ilk faili meçhul cinayetlerinden birine kurban giden öğrenci liderlerinden biridir. Ablası Hale Kıyıcı ile yapılan bir röportajı da buraya bırakıyorum izlemek isteyenler için. youtu.be/hsQbIRDYw6Q Ablası "Taylan çok güzel gülerdi" diyor. Hâlâ 21 yaşında olan Taylan'ın gülüşü ile ona veda edelim. imgyukle.com/i/rMUm6t Ergin Günçe ismini internette taradığınız vakit onun için şu ifadeler çıkacak karşınıza "siyasal lirizim" veyahut "Lirik bir siyasi şair" ne kadar boş ifadeler bunlar. Şairin yaşadığı çağın siyasi olaylarını dizelerine aktarması "Siyasal lirizim" oluyor. Hiçbir toplumsal meseleyi kurcalamayan ve çevresinde yaşanan faili meçhul cinayetleri görmeyen, ekonomik, toplumsal bozulmalara kulak tıkayan yazarlar da "şair" olarak kalıyor öyle mi? Ergin Günçe gerçek bir şairdir. Önüne(siyasi, lirik )kavramlarının getirilişi tarihimize olan yabancılığımızın göstergesidir bana göre. "Siyasi lirizm''e bakalım o halde... "dün burada üç abiyi asmışlar suç anayasayı devirmek zor mudur acaba asılmak" Daha lirik bir siyasi şiire bakalım... "Çocuklar İçin Faşizm Faşizmi çocuklar da anlayabilir Dayak yemektir serseri bir babadan Karanlık odaya kapatılmaktır Hakkını istemekte direttiğin zaman Üvey ana, yarı güleç öksüze Sabunlu eliyle tokadı yapıştırır Henüz yaslıdır çocuk, henüz dayanıksızdır Yıldırmaktır amaç, esir etmektir Çocuk faşizmi yanağında tanır Onlar niçin böyle çirkin olurlar Bir tek güzel faşist yaşamamıştır Anlamlı sorulardır bunlar çocuklar size Okullar bu dersi öğretmiyorlar Nerde bir kuvvet birikmişse haksız Nerde bir zartzurt ya da carcurt Nerde elimizden kapılmışsa ekmek Sınıfta, sokakta, evde, çarşıda İşte çocuklar faşizm ordadır Hepimiz el ele tutuşmalıyız Korkmadan yürümek için gecenin ötesine Güneş nasıl olsa doğacaktır Horozlar ötmeye başlar başlamaz" Ergin Günçe'nin bu kitabı üç bölümden oluşuyor: • Genç ölmek • Türkiye Kadar Bir Çiçek • Günlerden Eylül Aylardan Ergin Günçe Gencölmek lafını diline dolamıştı bir kere o yüzden hakkını vermeliydi bu sözün... Kendi 45 yaşında bir uçak kazasında öldü... Öğretim görevlisi olduğu ODTÜ'de 68 kuşağında onlarca öğrenci yirmili yaşlarda öldürüldü.. "Yakında ölümün çiçekleri açacak" derdi Günçe elinde açmış bir ölüm çiçeğini tutarken... Gencölmek deyimine yaraşsın diye en genç gözüktüğüne inandığım resmini buldum ve değiştirdim profil resmini bence şuan tam bir "gencölmek" Ergin Günçe. imgyukle.com/i/rM3Bdn Ben bu kitabı ilk olarak 29 Haziran 2018'de okudum. Bütün şiirlerini içeren bu kitap can yayınlarının 1988 baskısı sonrası ilk kez YKY tarafından "Gezi"den bir yıl sonra basıldı. Çünkü Ergin Günçe gezide yeniden canlandı. Sokaklarda onun bazı dizeleri yazılır oldu. Herkes kimdir bu Ergin Günçe diye meraklanamadan kitapları arka arkaya basıldı.. işte hep sonradan, sonradan... "Bir ağaç gibi burdayız ve işte konuşuyoruz En sıkıyönetim altında ve en yüksek gürültüyle." Gezide dolaşan dizelerden... Fakat onun dizelerini kim gezi zamanında söylemiş, yazmışsa ona teşekkür borçluyuz. Bu kitabın tekrar basılıp elimize geçmesine vesile olduğundan dolayı... Ben ikinci baskısını okudum o da 2018'de basıldı. O sene basılan bir kitabı daha var "Pi Sayısı ve Özgürlük" orada düz yazıları var. İki kitabı birlikte sipariş etmiştim. Diğerini de yakın bir zamansa okuyup inceleyeceğim.. Ergin Günçe geçen haftalarda ansızın aklıma geldi ve onun için bir şeyler yazma ihtiyacı içimde.. Kitaplarını köydeki kitaplığımdan getirdim ve ilk olarak Türkiye Kadar Bir Çiçek kitabını okumaya başladım.. Pi Sayısı ve Özgürlük kitabının tanıtım yazısından şairi daha iyi açıklamak için bir kesit paylaşmak istiyorum. "Cemal Süreya’ya göre Ergin Günçe, “Bir savaşçı gibi değil de, bütün hesaplarını vermiş eski bir uygarlık gibi” konuşuyordu. Enis Batur ise Günçe ile ilgili, “Şiir, aritmetik, iktisat elbette. Sizin evde, bizim evde, konuşmalarımız: Kasıklarım ağrıyasıya güler, nasıl bu kadar zeki olunabildiğini düşünürdüm.” demişti. Bu tespitlerin doğruluğu bir yana, her şeyden önce Ergin Günçe, içinde yaşadığı toplumun değerler matematiği ile ters düşmüş bir entelektüel ve şairdi." Bir toplumun değerler matematiği ile ters düşmüş şair... Muazzam bir ifade Ergin Günçe bir iktisatçı.. başarılı bir akademik kariyeri var ODTÜ'den sonra London School of Ecomics'de master derecesini alır tekrar ODTÜ'ye döner. Benim bildiğim kadarıyla bir bursla gitmiştir Londra'ya bu önemli bir başka alıntıyı çağrıştırdı da Fakir Baykurt Köygöçüren eserinde kızını aynı okulda okutan bir valiye yer verecekti. "Kızınızdan haber var mı Vali Bey? Nasılmış dersleri? Kaydoldu, School of Economics'te okuyacak. Londra'da değil mi efendim? Tabii, London School of Economics" İşte bürokratların çocukları yüksek paralar harcayarak yurt dışında okuyup orada kaldılar genellikle ama Ergin Günçe gibi yurtsever insanlar ısrarla döndüler, ısrarla döndüler bir memleket meselesi bu lakin memleket haricinde her şeyi kurtarmak için uğraşan siyasilerin başta olduğu bir memleket meselesi bu... 1967 yılında Sarbonne Üniversitesi'nde doktora çalışmasına başlar. Lakin memleket meselesi peşini bırakmaz siyasi nedenlerle eğitime ara verir 1971 döneminin ünlü balyozu onu da gözaltına alır. Ve koğuş arkadaşı Uğur Mumcu olur onu anlattığı bir paragraftan bir cümleyi size aktarayım: "Matematikle şiirin, ekonomi ile edebiyatın kesiştiği bir nokta varsa eğer, Günçe işte o noktadaydı." Sarbonne günlerinde oğlu Dadal'ın doğum günüdür ve o gün o uzaklığın verdiği duygular Paris Bildirisi olup gelecek Anadolu'ya çünkü bu adı özüne sahip çıkmak için koymuştu oğluna... Ayrıldık. kahve kuş ağaç yağmur ayrılık Azgın bilmecesi Paris'in Göğsümün çanı durmuştur bunu yazıyla bildiririm işte sana alnımın tavanında göğün bayırında bulutlar çirkin örgütlenmiştir savaşçı olacağım günün birinde anılarım olacak defterim olacak, ben olacağım olmuyor bunlar olmadı şimdilik Dadal'ın yaş gününde ihtiyar, uzaktayım bakıyor bir akvaryum bana balıklarıyla durup suratımı seyrediyorum yüzleri şiirle biriktiririm çıkıp paris'in bulvarlarına zenci yüzlerini kendim seçerim sarışın çocukları depolara koyarım olmadık bir sokak ırmağa akar pat diye biter yaz geri dönerim göğsümün çanı duyulmaz olur bunu artık kimseye bildiremedim Özünü arama uğraşında yenik düştüğünü kabuk edecek kadar samimi bir yazardır Ergin Günçe ve biraz uzun olan Saçmasapan Bir Şiir'i öz arayışı ile ilgili olan bir şiirdir bir kısmını aktaracağım.. merak edenler tamamına internetten erişebilir.. "Çerkesce konuşmayı bilmezsin, Lazca bilmezsin Unuttun bıçak atmayı ve saplamayı Adam olsan bir köpek ve bir tay edinirdin Ellerini yalar keçilerin sabah esintisinde Bana kalırsa kendinden boşan Bir celsede boşanırsın Yeter artık bu kadar yabancılaşman!" Siyasi görüş olarak uç noktalarda yer aldığını söyler bazı arkadaşları o yüzdendir ki Lirik bir siyasi şair lakabı yapışıp kaldı ona lakin ideolojik bağımsızlık anlamsız bir söz değil mi? Uçlar şairlerin alanı değil midir acaba? Bakalım hangi uçtan bahsediyor o arkadaşları.. "Yusufla bir Gül koparıyoruz Birinci koğuşun havuzundan Şakayla karışık bir hüznün Gülü Tutuklu olmanın gülünçlüğü Umudun yağmuru "kırmızı çiçek" Umudun yağmuru kırmızı çiçek.... Benim okuduğum yazılarda bu şiir bu şekilde ve birinci dereceden bu şiire dahil olan kişilerin anılarından aktarılıyor size kitaptaki halini de yazıyorum aralarında farklılık var nedeni bilemiyorum. Sayfa 99 şiirin adı Tutuklu Gençler Arasındayım.. Yusufla bir Gül koparıyoruz Birinci koğuşun havuzundan Gül: her zaman yerini bulan gürültülü çiçek Umudun yağmuru sevdalı çiçek Devrimin rengi, uçucu ve berrak.. Belki daha sonra şiirlerinden yola çıkarak başka konulara değinip incelemeye ilave ederim. Şuan için yorulduğumu hissediyorum. Yazacak çok şey, unutulan çok yazar var.. Çok sevdiğim bir şiiri ile noktalamadan önce. Kalemini çok sevdiğim bir yazar oldu Ergin Günçe. Beni takip edenlere okumaları yönünde bir öneride bulunabilirim. Şiirle, edebiyatla.. SOĞUKTA GİTAR ÇALAN ÇOCUK İÇİN ŞİİR Boğulmuş şapkasını kalbimle selâmlarım Soğuk bir İkindi boyunca Gitar çalıyor Annemi arıyorum ve öteki ölmüş şeyleri Bir Mürdüm ağacının eteklerinden Günlerin kısaldığı bir Kenti izliyorum Yaşıyoruz azçok ben, göğsüm ve köpeğim Biri oldukça hüzünlü, Sis içinde bir kayık Öteki oldukça hüzünlü, Suda taş kaydırıyor Yağmayan bir Kışa havlıyor köpek Gücenik bir Müzik, İşte bütün yalanlardan uzak Özensiz bir Umudun intiharı oldular Boynu vurulmuş Kuşak, Tuzağa düşürülmüş delikanlılık Soğukta Gitar çalan çocuk için Tarih Akşam evine dönmeyen arkadaşlardır Sessiz törenleri izleyen keçilerdir Yan odalardan birinde çalıyor ve koparıyor Göğsümü yüzyılından ve özgül soğuklarından Kendi ölümüne ekliyor beni Boğulmuş Gitarını şapkamla selâmlarım işte Kabalak kederin mısraları aşıyor ve dağılmakta Uzayan bir İkindinin üşüyen Güneşine
Türkiye Kadar Bir Çiçek
Türkiye Kadar Bir ÇiçekErgin Günçe · Yapı Kredi Yayınları · 2014184 okunma
··1 alıntı·
2.071 görüntüleme
Sultannn okurunun profil resmi
İncelemeniz, aslında unutmadığımız ama her okuduğumuz yazıda içimizi tekrar tekrar yakan faili meçhul cinayetleri anımsattı. Ölen nice güzel insanlarımızı anımsattı. Bir de Deniz Gezmiş'in gerçekleşmesine izin verilmemiş vasiyetini. Deniz Gezmiş vasiyetinde, Taylan Özgür' ün yanına gömülmek istediğini belirtmiş ama, vasiyetten haberi olmayan babası, Yusuf Arslan ve Hüseyin İnan ile aynı mezarlığa defnetmiş. Bazen kelimeler insanın boğazında düğümlenir ya öyle işte. Tekrar teşekkürler.
Adem okurunun profil resmi
Vasiyeti gerçekleşseydi keşke.. ama davaları adına hepsi değerli insanlardı Taylan'ın yerine gülümseyerek ölüme gittiği arkadaşlarının yanında Deniz Gezmiş.. Yorumunuz için teşekkür ederim dediğiniz gibi bazen kelimeler boğazda düğümleniyor bu durumu yaşayıp duruyoruz..
Neşe okurunun profil resmi
Nasıl güzel bir yazı olmuş ki o kadar olur. Taylan’dan başlayan bir vefa, “Çocuk faşizmi yanağından tanır” dizelerini aktaran bir “insanlık”, sevgili Uğur Mumcu’ya da selam vermeyi unutmayan güzel bir yürek... Ah Adem, yine bir çizik attın yüreklere. Çok teşekkür ederim bu güzel inceleme için. Var ol.
Adem okurunun profil resmi
Bu güzel, içten yorumunuz için ben teşekkür ederim Hocam. Anmamız gereken nice insan var yeri geldiği vakitlerde de devam edeceğiz anmaya..
Turhan Yıldırım okurunun profil resmi
Ah Adem ah, iki yıl geçmiş ancak görmüşüm bu güzel incelemeni. "Saat 19 Haberlerinde Taylan Özgür'ü vurdular Bütün yanaklarım sapsarı" Bunun üzerine insan ne söyleyebilir ki. Ali İsmail'i yazarken, Nesimi'yi yazarken, daha dün Aziz Nesin'in ifadelerini okuyup üzerine polis tutanaklarını okuyup Sivas'ı yazarken içim kanıyor. Öyle bir kanıyor ki hiç durmayacak. Üzerlerine yüzlerce öykü yazsam ne çare. Buradan görüp okuduğum Taylan'ı yazsam ve daha nicelerini yazsam, yazsak ne çare. Bu topraklar Kabillerin, küle susayanların yurdu. Ama işte bir de ozanlar var, yazmışlar zamanında yazacaklarını, söylemişler sözlerini: Acıyı bal eyledik sıratı yol eyledik geldik bugüne Ekilir ekin geliriz ezilir un geliriz bir gider bin geliriz beni vurmak kurtuluş mu Son olarak emeğine, zihnine, ellerine sağlık. Beni çok güzel bir şairle tanıştırdın.
Adem okurunun profil resmi
yorum için çok teşekkür ederim. Genç ölen bir şairimiz. Kitaplarını beğeneceğinizi düşünüyorum. En kısa zamanda kendisiyle buluşursunuz umarım. Maalesef bu coğrafyada çok kan döküldü lakin hatırlatmaksa bize düşen bunu el birliğiyle yapacağız
2 sonraki yanıtı göster
Seda okurunun profil resmi
Okumakta olduğum bir cezaevi şiirleri antolojisinde, anında vurulduğum dizelerle çıktı karşıma Günçe.. "Eşyayı ve insanı kavramış, Usta hırsızlar arasındayız. Tecrit"te boğucu bir gece, Beygiri bağlasak ölür. Sabaha kadar güldük durduk, Sulu bir düzenin Cezaevi güldürüsü, Muammer, Metin, Ergin, Aynı yatağa sığdık..." Harika bir tanıtım yapmışsınız Adem Hoca'm, hem ziyadesi ile doyurucu hem de yüreklere dokunası. Çok istifade ettim, emeğinize sağlık. İlk fırsatta okuyacağım eserlerini. Ergin Günçe ve aynı yolda mücadele etmiş tüm dava arkadaşları huzurla uyusunlar.
Adem okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederim hocam. İyi okumalar dilerim seveceğinizi düşünüyorum
Bu yorum görüntülenemiyor
Semih Doğan okurunun profil resmi
Muazzam bir inceleme olmuş. O kadar güzel tespitler yapmışsınız ki, katılmamak mümkün değil. Özellikle şairlerin zaten uçlarda yaşayan insanlar olduğu, dolayısıyla Ergin Günçe’nin de “lirik bir siyasi şair” olarak anılmasının yanlış olduğu konusunda yazdıklarınıza fazlasıyla katılıyorum. Zaten ona siyasi şair denmesinin sebebi okunmamasını sağlamaktır. Okuduğunuz için ve bize tanıttığınız için teşekkürler.
Adem okurunun profil resmi
Yorumunuz için teşekkür ederim Semih Bey. Oluşturulan bu yanlış algının içimde yarattığı rahatsızlıktan dolayı yazmak istedim, anlaşılmış olmak sevindirici teşekkür ederim.
dostamisc okurunun profil resmi
Karanlık yılları yaşadıktan yıllar sonra, karanlık yılları bu güzel inceleme tekrar yaşattı, anılar tazelendi. Mekanları cennet olsun, Tam Bağımsız Türkiye diyerek, uğruna solan fidanların. Kaleminize, yüreğinize sağlık kardeşim.
Adem okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederim yorumunuz için.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.