Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

392 syf.
8/10 puan verdi
Kitabın önsözünde, düşüncenin materyalizm çevresinde şekillenerek bilim ve evrimin önünü nasıl açtığına değinilmektedir. Kronolojik sırayla ilerleyen kitap öncelikle yerkabuğunun oluşumu, inorganik maddenin organik maddeye dönüşmesi ve bunun sonucu olarak da ilk canlı organizmaların oluşmasıyla evrim sürecine giriş yapıyor. İlk organizmaların nasıl var olabileceği ile ilgili merakımızı da, stanley miller tarafından yapılan deneyi örnekleyerek gideriyor. Suda oluşan ilk organizmaların gelişerek nasıl karaya çıktıkları ve bütün dünyaya yayıldıkları da zaman dilimlerine bölünerek anlatılmış. Primatlardan başlayarak sapienslere uzanan süreçten bahsedilirken yine kronolojik bir yol seçilmiş. Beyin büyüklükleri, vücut yapıları, yaşam biçimleri, kullandıkları aletler, beslenme şekilleri vb konulara kısa ya da uzun bir şekilde değinilmiş. İnsan evrimine diyalektik açıdan yaklaşan yazar Marx ve engels'in düşüncelerini paylaşır. Bunların penceresinden yaklaşır. Buna göre ilk insan, alet yapan ve geçim araçlarını üretendir. Düşünen değil. Yani işin özü çalışmaktır. Çalışmak bedendeki uzuvları etkinleştirir bu da içindeki uyuklayan güçleri açığa çıkarır. Sonraki bölümde kültürel evreler incelenir. Yazara göre kültürel evrim biyolojik evrimi, biyolojik evrim de kültürel evrimi ilerletmiştir. Bu devinim milyonlarca yıl süregelmiştir. İnsan kültürünü etkileyen en önemli faktörler geliştirdikleri araç gereçlerdir. Bu araç gereçler beslenme alışkanlıklarını, biyolojik evrimi, toplumsal yapıyı vb. değiştirmiştir. Bunun süreklilik kazanması çok uzun sürmüştür. Örneğin insan elinden çıkan ilk aletler 4 milyon yıl öncesine aitken bunların süreklilik kazanması 2 milyon yıl önce olabilmiştir. Çeşitli kültür evreleri gelişmiştir. Bu evreler yapılan aletlerin şekli, niteliği ve kullanım amacı çerçevesinde ayrılarak değerlendirilmiştir. Yazar diğer bölümde tarım ve hayvancılık devrimi ile devam eder. Bu bölümde oluşturulan yerleşim yerlerinden örnekler verilir(çayönü,hacılar,çatalhöyük).Yazar bu bölümde üretim ilişkileri sonucu, kan bağıyla ortaya çıkan gensin nasıl çözülerek yok olduğunu ve onun yerine sınıf temelli toplum ilişkilerinin nasıl doğduğunu irdeler. Yine diğer bölümlerde olduğu gibi bu bölümde de Engels veya marx'tan alıntılar yapar. İnsanlaşma süreci içinde din,ahlak ve sanat bilincinin gelişimini irdelediği bölüm ise bitirmekte zorlandığım bir bölüm oldu. Her ne kadar din ve ahlakın olduğu kısımlar verilen örneklerle birlikte irdelenmiş olsa da sanat ile ilgili kısımlar örneğe boğulmuştu. Bu bölümle ilgili söyleyeceğim pek bir şey yok. Yazar son olarak evrim teorisinin gelişim sürecini tarihsel olarak kısa kısa anlatmış. Ayrıca kapitalizmin özellikle sosyal darwinizmi kullanarak yol açtığı olumsuzluklara değinerek kitabı sonlandırmış. İyi okumalar.
Doğanın İnsanlaşması
Doğanın İnsanlaşmasıSerol Teber · Say Yayınları · 201341 okunma
·
76 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.