"Çatlak duvarlar arasındaki güzel çiçek, Seni o çatlakların arasından alacağım, Tüm köklerinle birlikte elimde tutacağım. Küçük çiçek, eğer anladığım gibiyse her şey, Köklerin, yaprakların ve çiçeklerinle bir bütün olan sen, Tanrı'nın ve insanın ne olduğunu açıklıyorsun bana." (Sayfa 37) "Sahip olmak", o kadar çok alışmışız ki bu durumu yaşantımızda benimsemeye, yukarıda yazılan şiir gözümüze çok güzel görünür, sevgimizi yansıttığını düşündüğümüz için. Peki aslında öyle mi dersiniz? Dikkatlice bir daha bakınca yok etmeyi temsil ettiğini fark ederiz. . Hadi kitap isminden yola çıkarak biraz fikir edinelim. Sahip olmak; aklınıza gelebilecek herşeyi ele geçirmek, kendine mal etmek, dilediğince kullanmak, kısacası tek söz sahibi olmak. Olmak ise varlığını kendimize hiçbir şekilde mal etmeden, kendi var oluşundan dolayı kabullenmek ve sevmek. . Sahip olmak arzusu artık doruk noktasına vardığı için var oluşumuzu şu şekilde tanımlamak yanıltıcı olmaz: tüketiyorum o halde varım. Madem tüketmek bizim var oluş kaynağımız o zaman bunlara ulaşma yolunda karşımıza çıkacak durumlar çokta iç açıcı olmayacağını görebiliriz. Aç gözlülük, kıskançlık, sömürü, nefret... . "Yeryüzünde kendinize hazineler biriktirmeyin. Orada güveler ve pas, onları bozar ve hırsızlar delip, çalarlar. Kendinize gökte hazineler biriktirin. Çünkü orada ne güve ve pas vardır ne de hırsız. Unutmayın ki, hazineniz nerede ise, kalbiniz de orada olacaktır."(Sayfa 81) Olmak duygularla alakalı bir durum ve kişiliğimizi yansıtır. Çünkü burada kendi maddesel dünyasına katmaya çalıştığı birşey yok. Sadece varoluşu ile yetinme var. Bu da bizde sevgiyi ve sevinci yüceltir. Ve kalplerdeki hazinenin ortaya çıkmasını sağlar. . Üç ana bölümden oluşan bu kitabın; birinci bölümünde sahip olmak ile olmak arasındaki farkı öğrenirken, ikinci bölümde çözümlemeye geçiyor yani kaynaklarını ve ortaya çıktığı tüm alanları irdeliyor. Üçüncü ve son bölümde de yeni insan- yeni toplum başlığıyla nasıl bu durumdan çıkacağımıza dair fikirler bulunuyor.

Sahip Olmak ya da OlmakErich Fromm · Say Yayınları · 20153,474 okunma

·

128 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

mehmet yıldırım