Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

248 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
18 saatte okudu
Hayatın, Acının, Şiirin, Yazının ve Zindanın En Çoğu
Çalınır kapı. Ardına kadar açılır kapı. Girer içeri sessizce yolcu. Geçiyordur. Uğramıştır kalır. Yolcu eşiği aşar, yola düşer. Kapıya varır. Kapıyı çalar. Bir kere, iki kere... Çok kere. Bazı kapıların açılması yolcunun talebine bağlıdır. Beklemeli, sebat etmelidir. Sebat eder, bekler. Belki geçiyordur. Uğramıştır. Kalır. Yolcu kapıyı çalar. Kapı açılır. Bir dolu bardak su ile söylenir: Bu kapıda yeri yoktur. Yolcu bu kapının eşiğine baş koymuştur bir kere. Bir gülü kayık yapıp yüzdürür. İncedir, inceliklidir. İçeri buyur edilir. Belki geçerken uğramıştır. Kalır. Bu hikaye bırakmak istenilen şeyi daha da da sahiplenmenin, benliğe katmanın hikayesi. Bu hikaye bir kapıda başladı. Belki bir eşikte. Belki bir bozkır mescidinde gül ağacından yapılma bir tesbihin nasıl kokulandırıldığını öğrenirken tahminlerin ötesinden gelen bir çiğdem kokusu ile. Mih ru mah ile... Bu hikaye bir zindanda başladı. Karanlık ve yüksek kulelerde. Bir sene, beş sene çok sene, az sene süren esaretlerde.. "Bir kısım hüküm giyer, bir kısım beraat eder. Hapishaneye düşenin özgürlüğü düşünceleridir. Bu yüzden hapishanede yapılabilecek en iyi şeydir yazmak. Şiir olsun diye değil elbet bunca acı. Ama geriye en fazla da şiir kalır." Bütün büyük anlar yalnızlıktan yontulmuştur. Bütün büyük eserler de zindanlardan. İki kez "okunmuştur" damgası yiyen mektuplardan. Ki o mektuplar bazen 50 kelimeliktir. "Hapsin en acımasızı da insanı insandan mahrum bırakandır. Ege zeybeğinin dizi toprağı dağlamaktadır. Ve güneşin üzerine doğmadığı zamanlara inat, 17 Eylül' de 13.23' te gerçekleştirilir idam. 15 Eylül' de yola çıkan mektup henüz sahibine ulaşmamıştır. Yazılan ıztırap cümleleri henüz okunmamıştır. "Kuşu hicran getirir dalgası hüsran götürür Mavi bir gözde elem katresidir Yassıada. " Sonra Nazım ve Piraye düşer iki kez "okunmuştur" damgalı mektuplara. Bir kadına gelebilecek "en güzel" mektuplar gelir Nazım' dan on iki yıl boyunca Piraye' ye. Piraye kömürsüz kışlarda, çocuğunu tek başına büyütmeye çalışırken bu mektuplara sığınmış, tam on iki yıl bir erkeği sadakatle beklemiştir. Ve sadakatle beklemek bir kadını aşk sahibi kılarken.. Son mektup... İçinde Piraye adına hazırlanmış bir boşanma dilekçesi... Aşkı, yaratılmışlıklarıyla sadece hak edebilen doğuştan şanssızlar hep kaybederken, "Dünyanın en güzel yüzünü bembeyaz bir yatağın üzerinde ağlatan" lar tutkuyla sevilenler olarak kalacaklardır: "Nazım' dan sonra kimi sevebilirim ki? Bu yazılardan kimse aşkı öğrenmedi. Ölüm de yazıdan öğrenilemeyecekti asla. Esasen hayata duyulan sonsuz inancın onanması içindi geride bırakılan üç beş satırlık karalama. Zweig "fevkalade bir ölüm" diyordur Kleist' in ölümü ve ölüm yolundaki arkadaşı hakkında. Ama Charlotte ile hayat arkadaşlığı ölüm arkadaşlığına bağlanınca "fevkalade ötesi bir ölüm" müydü onlarınki? Dostların ihaneti kadar hiçbir şey acı olmazdı. İhanetin en büyüğünü kalp yaptı ve birden bire bırakıverdi çalışmayı. En güzel son ölümdür oysa Ölüm en güzel son. İçimize sindiremesek de. Saatler çalışmaya devam etse de...
Cümle Kapısı
Cümle KapısıNazan Bekiroğlu · Timaş · 20212,057 okunma
··
121 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.