(Duru’nun, yolda giderken annesine inat olarak yaptığı davranış çok çılgıncaydı…) “Şu senin siyah jaguarın etkisi olabilir mi acaba? Aç mı geziyorlar bilemem ama çıplak gezdikleri kesin, senin dikkatini çektiklerine göre…” dediğinde Hakan yankılı bir kahkaha patlatmıştı. (Bende Hakan gibi bir kahkaha patlattım konuşmanın ardından ) (Kitabın arka kapağında yazdığı gibi, eser gerçekten de önyargılar ile dolu.) (Duru’nun ben gibi pelüş oyuncağa sarılıp uyuma alışkanlığı beni gülümsetti  ) “Herkesin hatası olabilir, herkeste sevmediğin bir özellik çıkabilir, önemli olan insanları hatalarıyla kabul etmek.” (Benim gibi Duru’nun da tek taş takıntısı olmaması güzel. Çok mu farklıyız ne ;) Sayfa 200 de şiddetli dünür geçimsizliği sözü güldürdü beni, o nasıl bir sebep olacaksa artık  ) “Karşındaki insanı özlemelisin. Anlaşabilmelisin. Her koşulda yanında olmalısın. Nikah sonucu o senin oldu diye kısıtlamamalısın. Senin oldu diye sevgini abartmamalı, azaltmamalısın. Sadık kalmalı ve sadakatinden emin olmalısın, yanında huzur bulmalısın.” (Konuşmalarda bazen tam sonuna gelene kadar okuyorsun ve sonunda aklından geçirmiş olduğu cümleler olduğunu anlıyorsun, epey hoş olmuş. Bu tarz oluşu hoşuma gitti. Ancak bazı yerlerde düşündüğünü pat diye söylemesi de şaşırttı, acaba aklından mı geçirdi yoksa gerçekten mi söyledi diye tekrar aynı yeri okumaya teşvik etti. Bir bölümünde duru ıslak saçla yatınca, aaa ne güzel Duru da ben gibi ıslak saçla yatmayı seviyor dedim. “Babama göre biraz daha yumuşak huylu, ben ona çekmişim ve bana çok düşkündür aslında. Şimdiden kopya çekmene gerek yok, Pazar günü gidince anlarsın” dedi, tabii annem benim evlenme teklifi almamın altında art niyet arıyor diyemedi. (Ahhh bu önyargılar, önyargılar… Alışılmışın dışında bir şeyler oluyorsa illa farklı şeyler mi düşünmek lazım. Veya bazı şeyleri illa erkek yapacak diye bir kural mı var da biz bilmiyoruz… Bir kadın evlenme teklifi yapamaz mı yani …) (Duru’nun ben gibi tv alışkanlığı olamaması ne güzel  sevdim bu huyunu da. 12. Bölüm ve ben ilk sayfayı okuduğumda öyle bir şok oldum ki sayfayı 2 defa okudum. Dedim ki neler oluyor Erdem nasıl böyle bir işe kalkışır. Okurken gözlerim dört açıldı 12. Bölüm ve ben ilk sayfayı okuduğumda öyle bir şok oldum ki sayfayı 2 defa okudum. Dedim ki neler oluyor Erdem nasıl böyle bir işe kalkışır. Okurken gözlerim dört açıldı… Duru ile ne kadar çok ortak yanımız varmış. Evin içinde nasıl gezmeyi sevdiği ;) ) “Kitap okumayı çok seviyorsun gördüğüm kadarıyla” diye devam etti. “İnsanı farklı yerlere götürüyor. Hayal dünyasına alıyor seni. Dizi ya da film gibi değil. Oradaki insanı başka karakterde görünce öncekini unutuyorsun ama kitabın içindekini başka yerde bulamıyorsun. Mutluluk verici bir şey!” (Tugay da ne cesaret yaaa… Yürek yemiş herhalde, hangi yüzle Duru’nun karşısına geçiyor… Karaktersiz adam ne olacak, onun başına gelenleri duyunca, etme bulma dünyası oğlum diyesim geldi… ) “Kimin ne zaman neye ihtiyaç duyacağı belli değil bu hayatta… Sağlığımızın kıymetini bilelim…” (Bu arada melek figürlü kolyeye de bayıldım. Erdem harika bir seçim yaptı bence) “Bakışları huzur veren bir adam tanıdım…” yazıyordu. (İşte bu diyorum, huzur önemli olan öncelikle huzur…) “Sorgulamaları rafa kaldırmak lazım aslında, anı yaşamak ve anı yaşarken mutlu olmak için bu gerekli.” (Eseri Fatmacım ile birlikte okuma kararı almıştık ve beni o kadar çok sıkıştırdı ki 15 günde okunacak eseri bana 5 günde okuttu :D Birlikte okuyarak paylaşımlardaki atışmalarda çok zevkliydi tıpkı Duru ve Erdem’in atışmaları gibiydi… Kitap güzeldi, bir dizi zevkinde okudum, gayet keyifli ve eğlenceliydi. Ancak son satırlar var ya, o satırları okurken gözlerim doldu, yüreğim burkuldu adeta… Yüreğine sağlık canım, ilk eserin olmasına rağmen güzeldi. Şimdi biraz ara verip yakın zamanda 2. Eserini de Fatma ile aynı anda okuyacağız.)

Gitme Sana Aşık OldumBengü Havva Keskin · Cinius Yayınları · 201718 okunma

·

19 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Nursemin Doğan