Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

288 syf.
·
Puan vermedi
Kitabımız yazarın Teşekkür ve Giriş yazısından sonra Ergün Hiçyılmaz’ın Önsözü ile başlıyor. Bazen yarım sayfalık, bazen üç sayfalık kısa anlatılar halinde devam ediyor. Aslında kitap beş bölümden oluşuyor: 1- Çeşitli ansiklopedi, dergi, gazete, arşivlerden alınmış hikayeler, bilgiler. 2- Yabancılara göre Harem; İstanbul’daki yabancıların yazdığı kitap, makale, mektup gibi belgelerden alınanlar. 3-İstatistikler, yasaklar, kaynakça, harem kronolojisi. 4- Belge ve fotoğraflar. 5-Sözlük. Günümüz Türkçesi, dip notları, sözlüğü ile kısa bölümlerden oluştuğu için okunması rahat bir kitap. Osmanlı tarihi, cumhuriyet tarihi, geçiş dönemi ile ilgili kitaplar okumuştum. Kitabı okurken bazıları aklıma geldi; Padişah Anaları ve 600 Yıl Bizi Yöneten Devşirmeler /Ali Kemal Meram, Cariyeler Bacılar Yurttaşlar: kimlikler ve toplumsal dönüşümler / Deniz Kandiyoti, Safiye Sultan - Hadım Edilmiş Bir Aşk / Ann Chamberlin, Meyyale / Hıfzı Topuz vb. Tabii film ve dizilerde var, saysak roman olur( sırıt), ilk akla gelen Harem Suare / Ferzan Özpetek. Bir bölümde;” Cariyeler ya hizmet için ya da odalık amacıyla alınırdı. Osmanlıların son dönemine kadar saray ve konaklar cariyelerle doluydu.” Cümlelerini okuyunca aklıma ailedekiler geldi. Babamın amcasının Kızıltoprak’ta ki konağında da vardı. Amcanın 3 kız 3 erkek çocuğu vardı ve bir cariye / evlatlık almışlardı. Hem çocuklara göz kulak olsun, arkadaşlık yapsın hem de ev işlerine yardımcı olsun diye. Resimlere bakınca gözümün önüne müzelerde (Pera, Sabancı vb) gördüğüm tablolar geldi. Sarayda Bir Fransız Nakşıdil başlıklı bölümde; ‘harem kayıtlarının düzenli olmadığı, cariyelerin hareme girişi, milliyetleri, doğum, ölüm tarihleri belli değil; padişah kızları ve oğullarının hangi kadından, ne zaman dünyaya geldiği bile açıkça belli değildir’ denilmiş. Ben buna inanmıyorum, abartılmış. Büyük dedemden veraset çıkartmak için tercümanlarla nüfus ( 5 ayrı nüfus memurluğu) ve tapu ( 3 ayrı tapu müdürlüğü) arşivlerine girdim. Osmanlıca bile olsa kayıtlar çok düzgün görünüyordu. Tercüman hane kayıtları ile ilgili öyle şeyler söyledi ki bilmediklerimizi de öğrendik. O kadar düzenli kayıtlar olduğu halde son zamanlarda kayıtların bozulduğunu, eski kayıtların daha düzenli olduğunu söyledi. Sıradan bir paşanın, halkın kayıtları bu kadar düzgünken saray kayıtları nasıl bozuk, baştan savma olur? ( ) Kitabın yarısında bu kitabı daha önce okuduğumu fark ettim ( ). 1994 yılında Boğaziçi Üniversitesi Tarih Bölümünde okuyan bir arkadaş ve onun okuma gurubu ile beraber okumuştum, sonra onlar kitapla ilgili tartışmış/ sohbet etmişti, ben izlemiştim. #oğuzhansaygılı #kitapşuuru
Osmanlı'da Harem
Osmanlı'da HaremMeral Altındal · Altın Kitaplar · 199916 okunma
·
44 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.