Görüntü, Hakikatin Suretidir‘Devrim 1917'de Çarlık Rusya'yı sarsınca, öncü yönetmen Sergei Eisenstein henüz 19 yaşındaydı. Lenin o dönemki meşhur sözüyle “… bizim için sinema tüm sanatların en önemlisi” diyerek sinemanın dönemin en güçlü propaganda güclerinden biri olduğunu gösterir.’Bu ve sonrasındaki koşullar Tarkovsky'nin sinema hakkındaki fikirlerine de zemin hazırlar.
Tarkovski' nin sinema sanatını nasıl gördüğü ve bunu anlatırken rus edebiyatından bolca örnekler sunduğu güzide kitabıdır . Dostoyevski ve Tolstoy hastası bir adamın haykırışlarıdır. İnsanlığı bekleyen tehlikelerin, bunların nasıl ortaya çıktığının, nasıl beslendiğinin ve niye durdurulamadığının bir dışavurumudur.
Kitap film yapımcılığının babası Arseny Alexandrovich Tarkovsky'nin yazdığı çok sayıda şiir ile birlikte hayatı ve çalışmaları hakkındaki kişisel yazıları içeriyor. Tarkovskynin ilk kez olağanüstü filmlerinin orijinal ilhamlarını ortaya koyan düşüncelerini ve anılarını bulunduruyor. Tarkovsky ayrıca film eleştirmeni Olga Surkova'yı kitabın yaratılmasına ilham kaynağı olarak göstermiş ve onunla yapılan tartışmalar eserin içeriğini büyük ölçüde etkilemiş.Kitap bir nevi sanatsal vasiyetini, hem hayatının hem de işinin dikkat çekici esin kaynaklarını içeriyor.
Tarkovsky, bu kitabı kısmen, filmlerinin doğasını şaşkın izleyicilerine açıklamak veya fikir vermek için yazmaya karar verdi. Kitabının Giriş bölümünde, yıllar boyunca aldığı hem değerlendirme hem de cesaret kırıcı birçok mektuptan bahsediyor. "leningrad'dan inşaat mühendisi bir kadın, örneğin, bana şöyle yazmıştı: "filminiz ayna'yı izledim. hem de sonuna kadar. oysa biraz olsun bir şeyler anlayabilmek, filmdeki kişileri, olayları, anıları bir şekilde birbirine bağlayabilmek için samimiyetle kendimi zorlamaktan daha ilk yarım saatte başıma ağrılar girmişti... biz zavallı seyirciler iyi, kötü, hatta genelde çok kötü filmler izleriz; bazen vasat da olabilirler, bazen de tam anlamıyla sıradışı. bir biçimde hepsini de anlamak mümkün. onları ya beğenirsiniz ya da burun kıvırır, unutup gidersiniz. ama ya bu?..."
gene bir mühendis, bu kez sverdlovsk'tan, filmime duyduğu nefreti saklamaya bile gerekduymuyor: "ne zevksizlik, ne saçmalık. iğrenç bir şey! bence filminiz tam bir fiyasko.
Beşi Sovyet rejimlerinin gözetimi altında olan yedi uzun metrajlı filmin yönetmeni Tarkovsky , sanatın maneviyatının özetini sunuyor. Bugün, kültürel anlayışın Facebook gizlilik politikası bildirimleriyle yanıtlandığı zamanlarda, sinemadaki şiirsel ifade kavramı yanlış anlaşılmış bir Maya kehaneti gibi haykırıyor.Kitapta 7 büyük filminin her biri ve Sovyetler Birliği ile karmaşık ilişkisi hakkında yorumlar var. Son bölüm hayatının son bölmünde müzakere ettiği The Sacrifice filminin tartışma süreçlerini içeriyor.Kitabın ,sinemanın doğası hakkındaki ana ifadesi, "Film görüntüsünün baskın, tamamen güçlü faktörü ritimdir, çerçeve içinde zamanın akışını ifade eder."
Hayal gücümüzün gücüne bağlı olarak, bir kitap bin şeyden biri anlamına gelebilir, çünkü bir yazar bize ve algı gücümüze bir hikaye aktarır.Sinema, yazarın kendisini koşulsuz bir realitenin, duygusal bir realitenin yaratıcısı olarak görebildiği tek sanat formudur. İkinci bir gerçeklik.Sanatçılar toplumda farkındalık yaratır. Buna karşılık, toplum yeni sanatçılar yaratır.Mühürlenmiş Zaman bu anlamda hareketli sunumları ve görsel desteklemeleriyle rehber bir kitap niteliğindedir.
Bu kitapta bir dahinin ruhsal sancılarını anlamak bakımından hayli enteresan pasajlar bulacaksınız.