Aynı sevgiyi paylaşan insanlar yabancı değildir . Hiç karşılaşmamış olsalar
bile ...
" Bu insanlar ... başka bedenlerde ki biz ! " diye fısıldadı Leslie .
" Deniz uçaklarıyla uçmayı her zaman istemişler , biz bunu onlar için yaptık . Yunuslarla konuşmayı biz istedik , elektronik ulusları incelemeyi de istedik ... Onlar bizim yerimize yapıyorlar .
Aynı sevgileri paylaşan insanlar yabancı değildir . Hiç karşılaşmamış olsalar bile . "
Birileri bana " bu kitabı en iyi anlatan cümle neydi " diye sorsaydı muhtemelen cevabım bu cümle olurdu . Benim için iki yüz yirmi sayfalık bu kitabı özetleyen , en iyi anlatan ve tabiri caizse tam on ikiden vuran cümleydi yukarıdaki alıntı . Zira bu alıntı kesinlikle kitabın ve yazarın anlatmak istediğini her şeyi bir çırpıda anlatmayı başarmış ve net , kısa , öz bir şekilde yazarın duygularını ifade etmişti . Sadece bu alıntıya çok koca ve anlamlı manalar yüklenmişti ...
Richard Bach bu kitabında Eşi Leslie Parrish ile ruhsal ya da daha doğrusu kurgusal bir yolculuk yapmıştı . Mekan ve zaman sınırlarının kalktığı bu düşsel yolculukta Richard Bach ile eşi bir kendi geçmişlerine , benliklerine iniyorlar ve bazen de başka insanların hayatlarını mercek altına alıyorlardı .
Kitaptaki her karakter benim için öyle sadeydi ki ... Gerek Pye gerek Atkin ve gerek kitaptaki diğer karakterler daha öncede kullandığım gibi net, kısa ve özdü . Yani örnek verecek olursak herhangi bir ortamda yabancılık çeken bir kişi Richard Bach ' ın nazik ve kurgusal anlatımıyla , diyaloglarıyla , konuşmalarıyla bilgin ve tecrübeli bürünümüne kavuşuyor ve okuyucu bir kez daha Richar Bach ' a hayran oluyordu . Richard ile eşinin bu yolculuğunda yer yer hüzün , merak , sevgi kavramları benim için öne çıkıyordu .
Kitabı okurken yazarın eşi Leslie Parrish ' i de araştırmıştım . Yazar eşinden sürekli " ruh ikizim " , " birbirimizi kaybettikten sonra yeniden bulduk " gibi cümlelerle bahsedince ve bu cümleleri kurduğu biriyle ayrıldığını öğrenince kitap boyunca bende sürekli bir alaya alma hissi oluşuyordu .
Kitabı bitirdikten sonra damağımda böyle tatlı , nazik bir edebi haz kaldı ve sanırım bu hazzı bir daha unutmayacağım . İncelememi kitaptan şu sözlerle bitiriyorum ;
Gözlerini yumdu . " Sokaklar ve otoyollar her yeri diğer yerlere bağlar , ama her sürücü gitmek istediği yeri kendi seçer . " dedi yavaş yavaş . " İster güzel kırlara , ister çöp alanlarına sürer arabasını . İster üniversiteye , ister bara . İsterse ufukları aşar , isterse bir çukurun içinde habire gidip gelir . İsterse parkeder , hiç bir yere gitmez