Füruzan'nın ilk kez okuduğum kitabı oldu; "Sevda Dolu Bir Yaz"
Sevda Dolu Bir Yaz ve Şarkılar Kitabı olmak üzere iki ana bölümden oluşan bir kitap. İlk bölüm; genç bir kadının küçüklüğünde babasıyla yaptığı tren yolculuğunu kendi kızına hikaye etmesinden oluşuyor.
İkinci bölümde ise henüz ilkokul çağındaki Şemsidil Şehrazat'in içsel yoğunlaşma ve gözlemlerinden oluşan tavirlerle okuyucuya hissettiriliyor.
İçsel derinliği olan bir roman. Dolayısıyla, duyu organlarının algılamaları içeriğin tamamına hâkim. Özellikle koku alma duyusu; sabun, çay, parfüm, ağaç, rutubet gibi birçok koku, karakterlerin ruh halini yansıtmada etken bir unsur. Bu anlamda etkin olan diğer bir unsur da musiki. Özellikle annesi ve teyzesinin musikiye olan temayülünden dolayı musiki, hem yaşamlarının bir parçası olarak görünüyor hem de duygu dünyalarının açığa çıkarılmasına vasıta oluyor.
Şemsidil, gemilerde çalışan babasına, onu çok seven dayısı Kerim Ali'ye ve yaz mevsimine sevdalıdır. Ve romanın tamamına hâkim olan duygu bu üç sevdanın Şemsidil'de oluşturduğu psikolojik yansımalardır.
Anneanne, dede, dayı ve teyzesinin de dahil olduğu geniş bir aileye sahip olan Şemsidil tek torun olarak anne ve babasının olduğu kadar tüm ailenin gözbebeğidir. Fakat dayısı Kerim Ali'nin sevgilisi Berrin' e kavuşması Berrin'in ailesi tarafından engellenince Kerim Ali ölümcül bir suskunluğun pençesine düşmüştür. Bütün aileyi etkisi altına alan bu çaresiz durum, Şemsidil'in rüyalarını ve düşünce dünyasını da etkilemiştir.
Kitabın konusu; babasının gemilere her gidişinde olduğu gibi teyzesi Nagehan'ın kendilerinde kalmaya gelişiyle başlıyor. Bu güzel ziyaret, ruh hastalıkları hastanesinde yatan dayısı Kerim Ali'nin konusu açılınca hüzünlü bir sohbete dönüşüyor. İki kadının kederli ses tonları Şemsidil'e, dayısına yaptıkları son ziyaret gününü hatırlatıyor. Tüm yaşananların başlangıcı o gündür...
Herkese keyifli okumalar dilerim...
