Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

464 syf.
7/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Madde Bağımlılığı mı? Maddenin Kötüye Kullanımı mı? Eğer bağımlılık üzerine bir kitap okursanız, bu iki soruya muhakkak muhatap olmak zorunda kalırsınız. Ismi ne olursa olsun, herkesin zihninde canlanan şey aynıdır: Birtakım maddeler insanda bağımlılık yapar, önemli olan dozunu ayarlamaktır. Kitap da benzer görüşü ifade etmekte ve kitabın büyük kısmının uyuşturucuya ayrıldığını görüyoruz. Uyuşturucu çeşitleri, imalatı, tarihçesi ve kullanım sonrası oluşan ağır etkilerinin yer aldığı kitabın ilk bölümünde ailenin önemine yer verilmiş. Daha sonra bağımlılık tanımları, risk grubundaki bireylerin tespitine yer veriliyor. Son bölümde ise farklı türden bağımlılıklara yer veriliyor; yemek, alışveriş, internet, seks. Internet bağımlılığı konusunda yazar, internetin değil internet üzerinde geçirilen zaman ve girişilen eylemlerin bağımlılık yaratığını söyleyerek, internet bağımlılığı terimini kullanmayı reddiyor. Bir kişi internette pornografik yayınlara ilgi duyuyorsa, bu kişiye internet bağımlısı diyemeyiz diyor. Aynı şekilde internette gereksizce alışveriş yapan insanların da alışveriş bağımlısı olduğunu söylüyor. Bilimsel ve açıklayıcı bir kitap olarak görsem de bir konuda yazarı biraz tuhaf buldum.. Karl Koller'in kokain kristalleri üzerinde yaptığı çalışmaya yer verirken, lokal anesteziden bahsediyor. Freud hakkında bilgi sahibi olan herkes çok iyi bilir ki, kokainin tıbbi çalışmalarda kullanılmasını sağlayan kişi Freud'dur. Ya da kokaini farmakolojik olarak kullanılması demek daha isabetli olacaktır. Yazarımız ise bu durumu sadece Koller'e bağlayıp Freud'dan, mahalle berberinden bahseder gibi bahsediyor. Bu yönüyle yazarı şiddetle kınıyor, söylediği diğer her şeyden ilelebet istifade edeceğimi söylemek istiyorum. Bundan sonrası bu konuda yaptığım gözlemlere dayanmaktadır, kitapla ilgisi yoktur.. Şimdi ilk olarak şunu söylemeliyim ki özellikle uyuşturucu alkol gibi bağımlılıklarda çevresel etkiler çok önemlidir. Bu etkilerin en başında da alkol ve uyuşturucu olan ortamların canlılığı ve hareketliliği önem kazanmaktadır. Sıkı bir arka sokaklar dizisi izleyicisi olarak şunu fark ettim; evet dizinin bazı bölümlerinde uyuşturucu ile ilgili çok ciddi mesajlar veriliyor ancak uyuşturucu kullanımı olan mekanlar da son derece güzel mekanlar oluyor. Güzel kadınlar/erkekler, pahalı ve elit mekanlar, yüksek sesli müzik derken izleyici bir şekilde bu ortamdan etkileniyor. "Ben bu ortamlara girmek istiyorum" diye iç geçirip "uyuşturucu kullanmam sadece ortama girerim" şeklinde kendisini kandırıyor. Bir ortamda arzulanan 4 etken, arzulanmayan 1 etken varsa, genelde o ortama girilebilmektedir. Bağımlılık konusunu işleyen kitaplara ya da dizilere bakıldığında bu noktada bir gözden kaçma olduğu kanaatindeyim. Umuyorum bu konuların çözümünde, bu husus da ele alınacaktır.
Hazdan Bağımlılığa
Hazdan BağımlılığaTayfun Uzbay · Destek Yayınları · 201830 okunma
··
166 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.