Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

368 syf.
10/10 puan verdi
Yanılgının yanılgısı..
İnsan denilen varlık kendisine çok değer verir. Yitip gitmekten, hiçliğe savrulmaktan feci bir korku duyar. Ölüm hakikatini kavramayaz, bu acizliği kabul edememe ve değerli olmaya duyduğu müthiş açlık karşısında hemen yaz çizer. Dünyanın bir amacı olduğuna, Tanrının bile insanı yaratmadan varolamayacağına inanır ve buna telkin olmaya hazırdır. Basit olmayı içselliğine yediremeyen insan, beşeri ilişkilerde de bu önemli olmaya meyli istismar eder, insanı ve doğayı önüne gelen bütün aparatları sömürür. Bütün hatalarını, eksikliğinin sorumluluğunu Tanrının üzerine yıkar. Homo sapiens nesli barınmaya bağlı güvenliği, temel yaşam gereksinimleri gibi en alt düzey ihtiyaçlarını aştıktan sonra kendi varlığına takılıp kalmıştır. Bu kendi varlığına kitlenen insan, semavi dinlerden çok önceleri mitolojide Tanrı kavramını oluşturmuştur. Tarih boyunca binlerce din ve günümüzde hüküm süren semavi dinlerin temasında ise, Tanrı varlığı insanlığı kontrol etmesinin kaçınılmaz olduğu saplantısına düşürmüştür. Hepimiz Tanrıyı bir insan suretinde düşünürüz. Dinlerin biz insanoğluna aşıladığı, Tanrının ödül ve ceza sisteminin olduğuna inanırız. Tanrı insan gibi kaygılar duyar. İnsan suretinde hayal edilen bu Tanrı modeli yanılgının başlıca sebeplerinden birisidir. Tanrı insanı neden yarattı sorusu çok önemlidir. Tanrı insanı yaratmadan varlığını sürdürebilir miydi? Tanrı insanı yarattıysa, Tanrı bir nevi insana ihtiyaç duymuştur. Bir başka varlığı ihtiyaç duyan Tanrı olabilir miydi? Tanrı insanı yarattıysa, ya canı sıkılmış olmalı ya da insan olmadan varlığını sürdürememiş olmalıdır. Bu iki teoride, Tanrı kavramının özüne terstir. Ben bu kitabı ateist olduktan sonra okuduğumdan dolayı beni derinden etkilemeyi başaramamıştır. Bir ateist bu kitabı okuduktan sonra tek hissiyatı; oh ne güzel yapmışımdan öteye gidemeyecektir. Ve inançlı bir insan ise korkularından arınmadığı, kendisinin değerli olduğu avuntusundan ve değerli olmaya ihtiyaç duyma meylinden kurtulamadığı müddetçe kitabı okumasının bir önemi yoktur. Tanrı kavramını keşfetmek tamamiyle düşünceseldir. Dindar insanlardan duyduğum ve hiç sekmeyen yegane soru şudur; ee Tanrı yoksa bizi kim yarattı.. İnsan mantığına göre bu kısır bir döngüdür. Tanrının tek başına varolacağına inanır ama evrenin tek başına varolacağına inanmak istemez. Dedik ya insan kendisine müthiş değer verir, hiçliği kabul edemeyecek kadar korkaktır ve hemen yaz çizer.. İnsan suretinde Tanrı modeli, onu yarattığımız gün zaten ölmüştü. Tez, antiteziyle doğmuştu. Dindar insanlar benim gibi ateistlerin cezalandırılacağını düşünür. Ne yalan söyleyim, ilk zamanlar gözlerimi kapatır yok olduğumda Tanrıyla hesaplaştığımı düşlerdim. Cezalandırıldığımı ve sonsuz azaba bırakıldığımı ve içsel hakikatim orada ortaya çıkardı, bu Tanrı modeline saygı duymuyordum. Kendi yarattığı insanın saygısını kazanamayan Tanrının varolmasında bir anlam göremediğimi hissettim. Tanrıya acımaya başladığımda onun yokluğunu da kabul etmiş oldum. Kitap içeriği hakkında konuşmayı doğru bulmadım. Kendi varlığına özgürlüğü veren insan için, Tanrı yanılgısı aslında aklın yanılgısıdır. Korkularına teslim olmuş bir insana göre bu kitap sadece, Tanrı yanılgısının yanılgısıdır. Kitap özelinde ona addedeceğimiz ve biçeceğimiz değerde bu kıstasla ilintilidir..
Tanrı Yanılgısı
Tanrı YanılgısıRichard Dawkins · Kuzey Yayınları · 20203,535 okunma
··
214 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.