Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

402 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 saatte okudu
Şair Katil. İlginç bir yaklaşım olacak. Öldürdüğü insanların üzerine şiir yazıp bırakan bir psikopat, öldürülen yaşlı bir adam ve beklenen macera. Aşk’a dayalı birkaç kitap sonrası böyle bir kitap şüphesiz daha çok ilgimi çekti. Öldürülen yaşlı adam ve üzerinden çıkan bir şiir, merak merak üstüne ve ben o şiiri de burada paylaşmak istiyorum. Ayrıca bu şiir Yaşar Nabi Nayır’ın 1928’de yayımlanan Kahramanlar adlı kitabındaki Karacaahmet’te Akşam şiiri olarak da geçer. Bir kısmını burada yazdım ama kitaptaki gibi düz satır olarak verdim, orijinali daha estetik durur, onun da linkini paylaşacağım: “Sivrilir kırık taşlar çürümüş dişler gibi, sallanır iki yanda deli dervişler gibi, selviler, bu upuzun bu simsiyah selviler. Yolda uzar, kısalır beliren hayaletler, kefenli cenazeler, kefensiz iskeletler, sessiz adımlarla dolaşır bu civarda.” hizliresim.com/AYCmBv Hemen akabinde de bir kadın öldürülecektir. Bu kadının üzerinde de Özdemir Asaf’ın Altro şiiri bulunmaktadır. Bunu da sizlerle paylaşmaktan keyif alacağım, şiirleri seviyoruz gerçekten. hizliresim.com/YyfKlR Şimdi tahmin ettiğiniz üzere her şiiri paylaşarak ilerlemek istiyorum. Öldürülen bu sefer sarhoş bir balıkçı olup, katil önce balıkçıyla birlikte içiyor sonra yine o kişiyi öldürüyor ve yine bir şiir bırakıyor. Bu sefer etrafta görgü şahitleri bırakıyor tabi. Ancak ben şiire dönmek istiyorum. Bu sefer sırada merhum Metin Eloğlu’nun Erkek Zeliha’nın Torunu adlı şiiri bulunuyor. Malumunuz, buyurun: hizliresim.com/JHSnpL Ah Gül. Ah Gül’üm. Sen ne masum bir çocuktun. Bir katilin dahi gözlerini yaşartacak, onun hem canını hem vicdanını sızlatacak kadar masumdun. Olur muydu öyle bir gidiş. Mini mini adımlar atan sen şimdi zorba ve vicdansız bir katilin kurbanı mı olacaktın anneciğinle. Olur muydu böyle bir acı. Oldu işte. Maalesef oldu. Patik yap kunduracı diyor bu sefer bir Ziya Osman Saba şiiri ile karşı karşıya geliyorduk: hizliresim.com/fmq327 Katilimiz bir süre ortalıkta gözükmez fakat bu süreci Tarık kimliğiyle geçirir. Bir kadınla beraber olarak kendini aşar, kadının evine gider ama eski kimliğine dair hiçbir şey yoktur üzerinde. Sonraysa gözü döner ve kadına saldırır. Öldürür. Onun bilgisayarıyla şiiri yazıp çıktı alır derken kendi sisteminin de yavaş yavaş dışına çıkmış, farkında olmadan arkasında tanık da bırakmıştır bu sefer. Tabi her şeyden öte ben gene şiirle ilgileniyorum. Bu sefer şiirimiz Ahmet Muhip Dranas imzalı Köpük şiiri. hizliresim.com/G0jyE4 Yine bir cinayet göreceğiz. Bu sefer bir simitçi öldürülecek ve yine bir şiir bırakılacak. Rahmetli Nevzat Üstün’ün Şeytan adlı bu kısa şiirini de sizlerle paylaşacağım: hizliresim.com/tI2bBq Tabii ilginç bir gelişme daha yaşayacaktık. Türk Sanat Musikisini çok beğenir, severek de dinlerim. Katilimiz (Musa Eryılmaz) bir kadınla tanışıyor gene. Bu kadın diğerlerinden farklı olarak gerçekten beğeniyor. Hatta onu öldürmek yerine kendiyle mücadele ediyor. Sonradan ona Necip Fazıl’ın ünlü Kaldırımlar şiirinin bir kısmını da bağışlayacak. Hatta ona bir şiir de okuyor. Bestesi Ali Rıfat Çağatay’a, güftesi Orhan Seyfi Orhon’a, yorumu da çok sevdiğim Münir Nurettin Selçuk’a ait Sarahaten Acaba efsanesini burada sizlerle paylaşmak beni çok mutlu ediyor, buyurunuz efendim: youtube.com/watch?v=bjIIDvZ... Normalde cinayet romanlarının alışılmışı her daim bir cinayet girişi, sıkıcı bir gelişme bölümü ve sonlarda finalle beraber yeniden hızlanıp sonlandırılan kitaplardır. Bu alışılmış kalıbın dışına vermek, sürekli cinayetlerle ilerliyor olmak aslında heyecanımı yüksek tutsa da acaba en sona kadar böyle gidecek miyiz yoksa bir yerde ipler kopacak mı diye merak etmeden de edemedim. Şunu ifade etmeliyim ki şimdiye kadar okuduğum 14 Osman Aysu kitabı arasından en iyisi, en heyecanlısı, hiç durmayanı, filmi yapılsa en iyi ürünün çıkacağı kitap buydu. Gerçekten bu kadar etkilendiğim başka bir kitabını hatırlamıyorum. Özellikle katilin kendi kimliğini ortaya çıkaracağı şekil öyle efsane ayarlanmıştı ki sırf orası için bile bütün kitabı okumaya değerdi, fena etkilendim, çok fena etkilendim ve kullanacak kelime bulamıyorum bu etkilenmeye. Uzun zaman sonra beni gerçekten bu denli etkileyen bir romanı da geride bıraktık tabi saatler ilerliyor sonuçta. Hepimize mutlu sabahlar, keyifli okumalar diliyorum. Esen kalınız efendim..
Bıçak Sırtı
Bıçak SırtıOsman Aysu · İnkılap Kitabevi · 2002215 okunma
·
76 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.