Yağmurcuk Kuşu’nda o denli büyük kapılardan geçmiş bir edebiyatçının anlatısı vardı ki; kitap okunup bittiğinde “İnsan bir hayat boyu böyle bir taamın dimağından eksik kalmamasını ister” dedirten bir lezzetti.
Her defasında derim, mesele, hikayeyi herhangi bir dilde anlatmak değildir. Mesele, edebiyatı yapılan dili çok iyi kullanıp edebiyata malzeme olan insan ve mekânları hak ettikleri yere oturtarak edebiyat yapmakla ilintilidir.
İşte Yaşar Kemal bunu haysiyetiyle yapan bir ustadır. Onun edebiyatının satır aralarına kadar nüfuz eden dile, vakıf olanlar elbette bilir ki; Yaşar Kemal’de Anadolu ve Mezopotamya halklarının renk cümbüşü ve ahengi vardır.