Kitabı bitirince derin bir nefes aldım. Kendime dedim ki: aferin yavrum, başardın! Nihayet bitirdin, okurken "ahh, tamam artık" dediğin bu çilekâr kitabı. Yapabilsem alnımdan öperdim kendimi. Kitap öyle sıkıcı geldi ki... Evet, en sıkıcı bulduğum kitaplar arasındaydı ama para verip almıştım. Bitirene kadar okumalıydım. Evet, ilerleyen sayfalarda çok şaşırdığım, çok kızdığım ya da çok güldüğüm yerler olmuştu ama kitapta özellikle kötü ruh haline sokan olaylar ya da duygular hakimdi, hâl böyle olunca iyi hissetmek şöyle dursun, içim darala darala okudum kitabı. SPOILER İÇERİR! Duygularımı en yoğun yaşadığım yerlerden örnek vermem gerekirse; o psikopat çocuktan aşırı derecede rahatsız oldum! Bunun derdi neydi acaba? Kıza beni bırakma diye yalvarıyor, kızın nerdeyse ayaklarına kapanıyor, ağlıyor ama aynı zamanda şiddete de başvuruyordu. Sapık herif! Kızı evine kadar takip edip rahatsız etmeler, kıro tavırlar, onu giyemezsin, buraya gidemezsinler, kızı bunaltıp kendinden soğutunca da yok beni bırakma, yok benden ayrılırsan seni döverim, onu yaparım, bunu yaparım! Rabbim şunların sayısını tez zamanda azalt lütfen, ben okurken dayanamayıp sinirleniyorum, bunlara maruz kalan kızlar napsın? Ahh Başak, sana da çok kızdım. Kızım annene söylesene, sanki annen sana kızacak mı, sanki yardım isteyeceğin tek bir insan bile yok mu? Hoşuna gidiyormuş gibi niye bunu sürdürüyorsun? Gerçi ergenlik, salaklık falan diyordun sebep olarak ama yine de kabul edilebilir gibi değil... Bunun dışında ineklerin şişerek vefat etme durumunu ilk kez öğrendim. Bu bilgi beni şaşırttı. En çok güldüğüm yer ise; kız orada acıkmış, gitmiş son parasıyla ekmek arası bir şeyler almış, ona da martılar mı kargalar mı ne, onlar göz dikmiş, aslında öyle bir olay yaşasaydım ben de sinirlenirdim çünkü aç kalmak hiç hoşuma gitmez ama dışarıdan bir gözle olaya şahit olunca, olay komik bir hâl almaya başlıyor. Tüm bunların yani sıra bu kitapta neden bu kadar çok anlatım bozukluğu vardı, çözebilmiş değilim, kitaplar basılmadan önce kontrol edilmiyor mu? Edilse de bu yanlışlar görülmüyor mu ya da umursanmıyor mu? Bu nasıl iş böyle! Bir yandan da severek evlendiğin bir adam var hayatında be Başak, ona nasıl tutkuyla ve aşkla baktığını çok net görebiliyorum, youtube videolarını izlerken. Keşke kitabında ona da yer verseydin. Sonra, o kadar hosteslik yaptın, farklı yerler gezip gördün, ilginç ve hoş hikayeleri de anlatabilirdin. Sürekli olarak bir karamsarlık, bir olumsuzluk hakimdi kitapta. Ben, kitaplarda bana İlham olan, umut aşılayan, yeni bakış açıları kazandıran, akıllıca harekete geçmemi sağlayan kitapları daha çok seviyorum. Aynı zamanda kaliteli resim ya da çizimlere yer vermiş kitapları ama bu kitapta asla aradığımı bulamadım. Kitaptaki çizimlerinde hiçbir estetik tarafı yoktu bence, bir de saçma sapan, ne anlatmak istediği belli olmayan garip çizimler vardı. Üzgünüm ama bu kitabı bir daha okumak isteyeceğimi sanmıyorum. Umarım iyi olduğun alanlarda kendini daha çok geliştirir, kötü olduğun yerlerde de düzeltmelere gidersin Başak...

Önce Hayallerim Öldü Sonra BabamBaşak Kablan · 2018748 okunma

·

258 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

The Deity