Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

968 syf.
5/10 puan verdi
Atatürk ile Aldatmak
Öncelikle şunu belirtmeliyim ki ben Atatürk'ün belli bir dine inandığını düşünmüyorum. Bu muazzam hacimli sözde kitaba rağmen fikrim değişmedi. Çünkü Atatürk'ün kendisinin bizzat yazdığı https:// 1000kitap.com/kitap/medeni-bilgiler--25051 kitabını okudum ve Atatürk'ün orada inanç hakkında kullandığı ifadeleri inancını anlamaya yeter. Sinan Meydan bu kitapta bildiğimiz klasik Atatürk sömürücülüğüne ek olarak Atatürkçü geçinen sözde kemalistlere ve cumhuriyetle en başından beri derdi olan İslamcılara dindar bir Atatürk portresi çizmeye çalışarak zırvalamış. O yüzden bu kitap benim için sınıfta kaldı. Sonunda kitabı bitirebildim. Kitabın isminden de anlaşıldığı üzere Sinan Meydan bizlere Atatürk'ün manevi hayatını kapsamlı bir şekilde anlatıyor; doğrusu anlatmaya çalışıyor. Kitap 15 yıllık bir araştırma sonucu kaleme alınmış. Kaynakça kısmı bir hayli fazla. Gerçekten de piyasada Atatürk'ün manevi hayatını bu kadar kapsamlı anlatan başka bir eser yoktur. Fakat Sinan Meydan, bence Atatürk'ün dini manevi yönünü anlatırken bize yani laik, seküler okuyuculara karşı objektif değil. Sinan Meydan, Atatürk'ün dini fikir gelişimini şöyle yorumluyor: Çocukken ailesinden gelen baskı ile Atatürk baskıcı bir dini eğitim alıyor ve bu durum dini açıdan kendisinde olumsuz etki bırakıyor. Selanik kozmopolit bir yapıya sahip olduğu için daha çocukluktan her üç dinide gözlemleme şansını elde ediyor. Harp akademisi öğrencilik yıllarında ise Atatürk, pozitivizm, materyalizm, darvinizm gibi fikir akımları ile din'den uzaklaşıyor. Fakat Şam'a gittiği zamanda ise tekrardan İslamiyet ile yakınlık kurduğunu ve İslam-Türk sentezini orada keşfettiğini söylüyor. Sinan Meydan'ın çıkarımı bu yönde. Vardığı sonuç tamamen zırvalık. Kitap bir kere İslamcı kesime Atatürk'ü sevdirmek amaçlı yazılmış. Bu çok belli, sanki böyle bir şeye ihtiyaç varmış gibi olur olmaz yorumlar ile Atatürk'ü dindar göstermeye çalışmış. Mesela Atatürk'ün devrimlerinin esin kaynaklarından birinin İslamiyet olduğunu söylüyor. Bunu da günümüz İslamiyetini örnek alarak değilde eski doğal hali olan, yani Hz. Muhammed ile Dört Halife devri arasındaki dönemi kast ediyor. Atatürk'ü az çok gerçekten araştıran, okuyan biri bunun gerçek olmadığını anlar. Bir kere Atatürk dönemin çağdaş kurumlarını taşıyan Batı'yı örnek aldı ve eski Türk kültürüne, öze dönüş ile bu reform ve devrimleri gerçekleştirdi. Bir başka örnek: Atatürk'ün Samsun yolculuğu ile Hz. Muhammed'in hicret yolculuğunun hem nitelik olarak hem de kullanılan Kuran kavramları açısından birbirine benzetiyor. Yahu! bu yorum bile aslında kitabı okumamak için sebep olabilir. Kurtuluş Savaşı milli bir bağımsızlık hareketidir; Hicret ise dini karaktere sahip ümmetçi bir harekettir. Sinan Meydan’ın bu yorumu Atatürk'ün ümmet yerine millet olma çabasına ters bir düşüncedir. Ayrıca Atatürk'ün bazı konuşmalarında Muhammed'ten bahsederken “Hz.” ekini kullanmıyor, fakat onun yerine Sinan Meydan kendisi parantez içinde vererek yine belli kesimlere gereksiz şekilde sempatik gözükmeye çalışıyor. Sanki “Hz.” eki ile yazmayınca veya söylemeyince dinden çıkıyorsunuz shhshshsj. Sinan Meydan, Atatürk'ün laik ve seküler duruşunu, İslamiyete veya herhangi bir dine karşı olmadığını; vicdan özgürlüğüne önem verdiğini çok güzel anlatıyor. Fakat yukarıda yazdığım gibi bir yandan da gereksiz bir şekilde Atatürk'ü İslamcı kesime inançlı biri gibi gösterme çabası içerisinde. Kitapta bir başka sevmediğim şey ise Sinan Meydan, Atatürk'ün İslamiyeti destekleyici sözlerini paylaşırken hepsini kaynağı ile birlikte bolca yer veriyor. Fakat Atatürk'ün dine karşı eleştirel, olumsuz söylemlerinden ise sadece birine yer veriyor, o da şu: "Aziz milletvekilleri! Dünyaca bilinmektedir ki, bizim devlet yönetimimizdeki ana programımız, Cumhuriyet Halk Partisi programıdır. Bunun kapsadığı prensipler, yönetimde ve politikada bizi aydınlatıcı ana çizgilerdir. Fakat bu prensipleri, gökten indiği sanılan kitapların dogmalarıyla asla bir tutmamalıdır. Biz, ilhamlarımızı, gökten ve gaipten değil, doğrudan doğruya yaşamdan almış bulunuyoruz." Bu sözü bize Sinan Meydan, 6-7 madde ile Atatürk'ün dine karşı olmadığını açıklamaya çalışıyor. Kuran yorumlayan hocalar gibi Sinan Meydan böyle bir yorum ve açıklama çabasına girişiyor. Sanki biz okuduğumuzu anlayamıyoruz. (: Ben açıkça bu cümleden Atatürk'ün belli bir inanç sistemine inanmadığını gayet açık ve net görebiliyorum. Sinan Meydan'ın bir başka zorlaması da, Atatürk'ün kitaplar üzerinde kendisinin dini içerikli yazıları not aldığını paylaşıyor. Atatürk bu notlarında "Dikkat" veya "Önemli" gibi notlar alarak okuduğunu çizmiş. Mesela "Bizim dinimiz en makul ve en tabii bir dindir ve ancak bundan dolayıdır ki, son din olmuştur. Bir dinin tabii olması için, akla, fenne, ilme ve mantığa uygun olması lazımdır. Bizim dinimiz bunlara tamamen mutabıktır." Bu söze kitapta yer verilmiş ve Atatürk bunun için "Dikkat" şeklinde not almış. Sinan Meydan'a göre bu şekilde ise Atatürk bu görüşü savunuyor veya destekliyor şeklinde yorumlamış. Şöyle bakınca aslında Sinan Meydan’dan güzel imam olurmuş. Neyse işin özü bu kitap, İslamcı kesime Atatürk’ü inançlı göstermek ve bazı yarım akıllı kemalistlerin gazını almak için yazılmış zırva yorumlarla dolu olan güldürü sadece. Bunların yanında kitapta Sinan Meydan, Atatürk'ün manevi hayatını anlatırken yanında bir biyografi eseri yazmak ile yazmamak arasında kalmış. Yani konular dağınık. Kitapta tek Atatürk'ün dini hayatı üzerinde durulmamış. Bu yüzden de kitap hacimli olmuş. Son olarak bana diyebilirsiniz “Atatürk’ün bütün bu İslamiyet için, din için söylediği sözleri kaynakları ile vermiş olduğu halde sen neden inanmıyorsun?” Gören gözler için her şey meydanda. Atatürk, Arap etkisinin yüzyıllarca bu milletin ruhuna işlemiş olduğunu biliyordu. Haliyle cumhuriyete giden süreçte kendi önünü açmak için politik davranması gerekiyordu. Buna da hiç şaşırmaya gerek yok, adam devlet adamı, siyasetçi. Ülkenin çıkarları gereği neyse onu kullandı ve gücü eline geçirene kadar iyi rol yaptı. Ayrıca dönemin kendisini dinsiz görmeyi kaldıramayacağı için ve yapılan devrimlere karşı bu durumunu bir silah olarak kullanılmaması için Atatürk gerçek dini görüşlerini Medeni Bilgileri yazana kadar göstermemiştir. Hiç eğip bükmeyelim, eğer Atatürk İslamiyete inanmış olsaydı ne hilafeti kaldırabilirdi, ne de Laik-seküler bir Türkiye Cumhuriyetini kurabilirdi. Her ne olursa olsun Atatürk'ün inancı bizi ilgilendirmez. (#79260687) Özetle, kitabı okumazsanız pek bir şey kaybetmezsiniz.
Atatürk ile Allah Arasında
Atatürk ile Allah ArasındaSinan Meydan · İnkılâp Kitabevi · 2016267 okunma
··3 alıntı·
1 artı 1'leme
·
777 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Atiye okurunun profil resmi
Ben de Yılmaz Özdil'in Atatürk kitabını okumaya çalışmıştım bir ara. Yeni çıktığı zamanlar çoğu insan beğeniyle karşılamıştı diye hatırlıyorum ama ben okurken çok sıkılmıştım. Hem kaynak içeriği yoktu hem de her şeyi sanki en ince ayrıntısına kadar kendisi görmüş ve anlatıyormuş gibi bir havası vardı. ( Biraz Nihat Hatipoğlu havası sezdim :) ) Her ne kadar Atatürk gibi önemli ve değerli bir önderi anlatmaya çalışmış olsa da gereksiz bir kitaptı. İncelemeni okurken aklıma bu kitap geldi. Atatürk üzerinden insanlara hoş görünme çabası gibi sanki. Hiç gerek yok halbuki böyle şeylere. İncelemen de çok güzel ve açıklayıcı olmuş, emeğine sağlık. Okunmaması gereken kitaplara bir tane daha eklendi :)
Tengrigens okurunun profil resmi
Teşekkür ederim.
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.