Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

365 syf.
8/10 puan verdi
İlk psikolojik roman özelliğini taşımasından dolayı oldukça fazla psikolojik tahlille başbaşa kalıyoruz romanda.İç seslendirme tekniği duyguların okuyucuya aktarılması için sık sık kullanılmış. Roman 3 ana karakter etrafında döner. Suat ve Süreyya evli, Necip ise yakın arkadaşlarıdır.  Suat;sessiz,sakin,uysal,güleryüzlü, kimseyle arasını bozmak istemeyen bir kadındır. Evlilikleri için oldukça fazla çabalamış,fedakarlıklarda bulunmuştur. Süreyya'nın evlilikten sıkılması düşüncesi onu korkutmaktadır bu yüzden bazen istemediği halde sırf Süreyya'yı memnun etmek için onun isteklerine göre hareket etmektedir. Süreyya ile birbirlerini sevdiklerini düşünmektedir.  Süreyya;karısını sever fakat onun kadar fedakar değildir. Hayatı sever,farklı heyecanlar peşinde koşar ve son zamanlarda karısını fazlaca ihmal eder,yalnız bırakır.  Necip;evliliğe karşı mesafeli bir adamdır. Çünkü onun için evlenilecek kadın yoktur. Necip'e göre kadınlar aldatmayı sever ve her kadın aldatır. İnsan eğer aldatılmak istemiyorsa evlenmemelidir. Fakat Suat onun kadınlar hakkındaki tüm bu düşüncelerini yalanlayan bir varlıktır. O, evlenilmek için yaratılmış bir kadın,adeta bir melektir. Suat ile Süreyya'nın evliliklerine baktıkça onlara özenir fakat Suat gibi bir eş bulamayacağı için tekrar karamsarlığa düşer. Hatta öyle ki,Suat'a karşı sevgisini fark ettikten sonra ona bu itirafı şöyle yapar. "Evlenmek istiyorum fakat evleneceğim kadın sizin gibi olsun istiyorum." Süreyya ve Necip farklı mizaçlarda insanlardır. Örneğin kadınlara olan bakış açıları farklıdır. Ana hatlarıyla Süreyya;kadınların erkeklere muhtaçlığından bahseder ve kadınların itaatkar sabırlı ve kocasına boyun eğen karakterde olmasını savunur. Necip ise kadın ve erkeğin birbirine muhtaçlığından bahsederek orta yolu bulmuş bir düşünceyi savunur. Sanata bakış açıları da farklıdır. Suat piyano çalan bir kadındır ancak Süreyya sanatla pek ilgili değildir ve Suat'ı dinlemek istemez sanattan zevk almaz. Suat ve Necip sanata olan düşkünlükleri sayesinde birleşmişlerdir. Birlikte piyano başında vakit geçirirler. Süreyya bunu bir fırsat bilip tek başına balığa çıkar çoğu zaman. Necip bir gün tifo hastalığına yakalanır ve yatak döşek yattığı o günlerde bir eldivenle kendini avutur. Bu eldiven Suat'a aittir ve Suat bunu farkeder. Böylece birbirlerine karşı dile getirilmemiş hisleri kesinlik kazanır. Suat'ın asıl hoşuna giden Necip'in ona aşık olmasına rağmen bu yönde hiçbir beklenti beslememesidir. Suat aşkını derinden ve sessiz yaşar ve bir beklenti içine girmez. Suat bunu zahmetsiz bulur. Çünkü Süreyya ile olan evliliklerinde o kadar yorulmuştur ki Necipin istikrarlı aşkı onu güvende hissettirir. Kimi ruhlar güvenli aşkı sever, heyecanı bol olan cezbetmez kendilerini. Yorucu bulurlar. Mücadele etmek demek değildir aşk onlar için. Çünkü onlar sakinliğe muhtaçtırlar. Kaybetme korkusunu sevmezler çünkü onun varlığı, mevcut aşkı bile gölgeler. Bu yüzden zirveyi yaşamak istemezler çünkü orada daimi olmayacaklarını bilirler. Belki de Necip,fırtınalı evliliğinde sakin bir limandı Suat için. Belki de sadece huzur bulmak istedi biraz.
Eylül
EylülMehmet Rauf · İskele Yayıncılık · 201639,8bin okunma
·
102 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.