Sözde insana saygılı arkadaşımız yorum yapmayı kısıtlamış, ben de bu şekilde yorumumu ekliyorum.
Sözleşmenin cinsiyetçi olduğunu söylemeniz bile aslında sözleşmeyi okumadığınız, okuduysanız anlamadığınızın göstergesidir. Sözleşme kadın-erkek ayırt etmeksizin tüm toplumsal cinsiyete bağlı şiddet mağdurlarını korur. Toplumsal cinsiyete bağlı şiddet mağdurlarının büyük çoğunluğunu kadınlar oluşturduğu için kadın vurgulanır.
Nasıl kadın hakları da erkek hakları da insan haklarıysa, dinine, cinsel yönelimine bakılmasızın herkesin hakkı insan hakkıdır. Sözleşme, eşcinselliğe özendirmez ya da eşcinselleri ötekileştirmez. Sözleşme, cinsel yönelimine bakmaksızın, tüm ev içi şiddet mağdurlarını korur.
Hiçbir sözleşme ya da kanun aileyi dağıtmaz, aileyi dağıtan şiddettir. İçinde şiddetin var olduğu bir aile dağılmasın diye şiddete ses çıkarmamak insan hakkı ihlalidir.
Sözleşme ayrımcılık yapmaz,erkeği saldırgan kabul etmez, kadını üstün cinsiyet ilan etmez. Amacı cinsiyeti sebebiyle şiddet gören herkesi korumaktır. Şiddet uygulayan erkeği korumasını mı bekliyorsunuz?
Sözleşme kadına şiddetin artmasının sebebi değildir. Açıp haberleri bakarsanız, kadın cinayetlerinin ve şiddetin arttığı bugünlerde, aynı zamanda İstanbul Sözleşmesi'nin çokça tartışıldığını, bir kesimin sürekli karşı çıktığını görebilirsiniz ve artan cinayetleri sözleşmeye değil de kaldırılmasının bu kadar tartışılmasına bağlayabilirsiniz.
Aklını kullanan, okuduklarını anlayan bir insanın sözleşmeyi sizin gibi yorumlaması mümkün değil. İnsana saygı duyan bir insanın bu sözleşmeye karşı çıkması mümkün değil.
Bu tarz iletilerle sözleşmeyi okumayan insanların aklını bulandırmayın. Sözleşmeyi açıp okumadıysanız lütfen okuyun! Okuduysanız da okumak yetmiyor demek ki anlayarak tekrar okuyun!