Gönderi

216 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Kitap Hz. Hacer'i anlatan otobiyografik bir roman. Yazarın "Alfya" romanını önceden okumuştum ve hiç beğenmemiştim. Bu romanı o romanına kıyasla çok daha güzel İslami bir kitap okuyacağım zaman çok dikkat eden bir insanım. Yazarına konusuna, gerçek İslamı yansıtıp yansıtmadığına bakarım. Kitap edebi yönden bakıldığında çok güzel. Ama İslami yönden bakıldığında sıkıntılı yerlerin olabileceğini düşünüyorum. Hz. Hacer ile Hz. Sare'nin sürekli kıyaslanıyor olmasını doğru bulmuyorum. Bir de yazarımız aşık insanın tanımını yaparken onda kıskançlığın olmadığını, paylaşabildiğini iddia ediyor. Buna da katılmıyorum. Sadece edebi yönden "roman" olarak ele alınsa çok daha güzel olurdu. Örnek islami şahsiyetlerin hayatını anlatmak bir de kişinin ağzından anlatmak çok zor, aynı zamanda önemli bir mesele. Ama her şeye rağmen; Hz. Hacer'in yürek yangınını, teslimiyetini, tevekkülünü... Acının kahırlı elleri yüreğimi sımsıkı kavradı. Kalbime gurbetin inciten kırılgan yeli vurdu. Hz. Sare'nin kederini, hüznünü, evlat hasretini.. Bir şeyi unutmuştu galiba. Kadınlığı pay ederken, analığı pay etmenin ne kadar yaman olacağını. Hz. İbrahim'in merhametini, tevekkülünü, özlemini.. Baba ile oğul hasret giderme telaşında. İbrahim, İsmail'i bağrına basmış. Üç yıllık hasreti sinesinde eritiyor. Baba Süryanice, İsmail Arapça konuşuyor. Belli ki ayrılık dillere de vurmuş. Hz. İsmail'in TESLİMİYETİ.. çok güzel anlatılmış. "Ey babacığım! Emrolunduğun şeyi yap. İnşaAllah sen beni sabredici kimselerden bulursun." "Babacığım, yüzümü kapat ki merhametin coşmasın." Demem o ki bu alıntılar bile kitabı okumanız için yeterli bir sebep :)
Aşk-ı Sükun
Aşk-ı SükunNuriye Çeleğen · Timaş Yayınları · 20162,004 okunma
·
5 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.