Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

128 syf.
·
Puan vermedi
Şimdi bu kitapla ilgili şöyle bir şey var. Daha doğrusu konuyu bu kitaba getirmeden önce bu daha genel geçer bir şey bana göre. Bir süredir kitap okuyanların da az çok farkedebileceği üzere, her kitap her zaman okunmaz. Her şeyin bir vakti her şeyin bir zamanı vardır. Ta ki bunu en net bir şekilde gözlemleyebileceğiniz alanlardan biri okuyacağınız kitabı seçmekle ilgili olandır. Neyi, ne zaman nasıl yapacağınızı planlamasanız bile okumanız gereken kitap gelir sizi bir şekilde bulur. Ancak vakti gelmemişse, aldığınız kitap sürünür durur, akmaz, inatla bitmez, belki çok güzel bir kitaptan sırf bu sebeple zevk almaz hatta kötülersiniz. Oysa sadece yanlış zamanda okumuşsunuzdur. Öyleyse kitap okuma konusunda zaman, en önemli şeylerden biridir. Peki bunu niye anlattım zaten hepimiz biliyoruz(umarım). Gelmek istediğim yere bir arka plan olsun dedim. Zaman önemli okey peki ikinci önemli nokta nedir kitap okumakta? Belki bir kısmımız kaçırıyor olabilir bu noktayı ama ikinci önemli olan şey dostlar mekandır. Peki kitap okumakla mekanın ilişkisi nasıl kurulur? Ya da nedir? Aslında az çok aşinayız buna. Hani “yolculuk kitapları, tatil kitapları vb” diyoruz ya işte kastettiğimiz şey tam olarak kitabın mekanla olan bağı. Yani bir kitabın zamanı doğru olsa bile eğer mekanı doğru değilse yani gerçekten o kitabı okumanız gereken yerde okumuyorsanız, o kitap veya siz eksik kalacaksınızdır. Yani bunu bir nokta ileriye götürerek şunu diyebilirim, okuyacağınız kitapla aranızda hiç mekânsal bağ yoksa yine almak istediğinizi tam olarak alamayacaksınız. Tabi buna hemen, hayal gücümüz ne işe yarıyor o halde diye çıkışanlar olacaktır. Ama şurayı unutmamalıyız ki hayal gücümüz hiç düşünmediğimiz şeyleri, daha önce düşündüğümüz şeylere referansla tasarlar. Daha önce varlığından haberdar olmadığınız ya da hiç düşünmediğiniz bir şeyi hayal de edemezsiniz. Bana inanmıyorsanız “hiçliği” hayal etmeye kalkın bakalım. Benim aklıma hiçlik deyince ya 360 derece bomboş derinliksiz beyazlık ya da tam tersi siyahlık geliyor. Ama bunun bile filmlerden veya oradan buradan düşündüklerimle alakalı bir tasarı olduğunu biliyorum. Ve eminim ki gerçek hiçlik -varsa eğer tabi- böyle bir şey değil. Lafı çok dolandırmadan söylemek istediğim şeyi basitçe ifade edecek olursam, Amazonlarda geçen ve konusu orada yaşanan hayat olan bir hikayeyi Amazonlarda veya benzeri bir yerde bulunmadıysanız yeteri kadar anlayamazsınız. Olay bundan ibaret. Şimdi de bu anlattıklarımı kitapla birleştiriyorum. Melisa Gürpınar, Kitaba başlamadan önceki ithaf sayfasına şöyle bir ibare düşmüş: “İstanbul’da yaşamış, ve yaşayacak olan herkese” Aslında satırlardır söylemeye çalıştığım şey buydu. Bu kitabı İstanbul’da yaşamadıysanız veya yaşamayı düşünmüyorsanız okumayın, çünkü çok uzak kalacaktır size. Ama siz de bu alıntıda ki insanlardan biriyseniz kesinlikle okumanızı tavsiye ederim. İlk baskısı 1990 ve ikinci baskısı 1994 yılında yapılmış. Öyle ki kitabı okuduktan sonra İstanbul’la ilişkisi olan bütün tanıdıklarıma hediye etmek istedim ama maalesef baskısı tükenmiş ve sadece nadir kitapta var. Bakalım kaçını ben alabileceğim  İyi okumalar diliyorum. Dipnot: Yukarıda anlattığım kitap okumadaki 2 önemli noktaya eklemek istediğim bir üçüncü seçim daha var ki o da kitap okurken dinlenilecek “müziktir”. Böyle yazınca her kitabı okurken belli bir tür müziği mi dinlememiz gerekir sorusu oluşabilir ve oluşmalıdır da. Cevabım kesinlikle gerekmez ama bazı kitaplarda eğer kitaba uygun müziği bulabilirseniz, (mesela bu aralar mesnevi okuduğum için ney, ya da ne bileyim geçenlerde Japonya’yla ilgili bir roman okurken japon klasik müzikleri gibi) kitaptan alacağınız zevki maksimuma çıkarabilirsiniz. Ama bundan daha önemli faydası şudur ki müzik, kitapla olmayan mekânsal bağınızı var kılmak için en önemli araçlardan biridir. Yani her ne kadar Mısır’a gitmemiş olsam da, konusu o bölgeler olan bir kitabı Antik mısır müzikleri dinleyerek –mış gibi havası verebiliyorum. Ve bu da mekan bağlantısında bana çok faydalı oluyor. Tabi bu müzikler illa kitap okurken dinlenilecek diye bir şey yok ama ya önce ya sonra bunu yaparsınız, umulur ki faydasını görürsünüz. Hadi selametle… Dipnot2: Bu yazdıklarımın hiçbir bilimsel dayanağı olmayıp tamamen deli zırvalarından ibarettir. Dipnot3: Bu dipnotu da sırf yazmak için yazdım 
İstanbul'un Gözleri Mahmur
İstanbul'un Gözleri MahmurMelisa Gürpınar · Can Yayınları · 199423 okunma
·
47 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.