Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

680 syf.
6/10 puan verdi
AMBER YILLIKLARI || YORUM
#masaldankitaplik İlk üç kitabın tek cilt halinde bir araya getirildiği bu kitabın ilk ikisini aslında geçen ay okudum, son kitabınıysa Ekim’in ilk haftasında bitirdim diye hatırlıyorum. Tek ciltte toplandığından dolayı size bir bütün olarak yorumunu yazmaya karar verdim. Kitap hakkında söyleyeceklerim ise gerçekten çok sevdiğim ve keyifle okuduğum olacak. Sayfaları soluksuz okuyordum resmen. O kadar hızlı bitirdim ki ben bile şaşırdım bu halime. Tek oturuşta birinci kitabı bitirebilmiştim. İnanılmaz orijinal ve gerçekçi kurgusunu bir yana bırakırsak ana karakterlerin her birini ayrı sevdim. Bu arada öncelikle size konusundan bahsedeyim ben. Kitabımızın baş karakteri Carley Corey ya da Corwin adıyla bildiğimiz bu süper kahraman Amber’in dokuz prensinden birisidir. Amber ise tek gerçek dünya, diğer dünyaların hepsi Amber’in gölgesidir. Yani tüm dünyalar Amber’in yansımasından meydana gelmiştir diyebiliriz. Dediğim gibi Corwin de Amber’in dokuz yüce prensinden bir tanesidir. Bu Amber’in prensleri ise normal insanlardan çok daha güçlüdürler. Kitapta genel olarak bu dokuz kardeşin taht kavgalarıyla ilgili entrikalarını okuyoruz. Her kardeş kendine özgü tavırlarıyla birbirinden farklı kumpaslar kuruyorlar birbirlerine. Bu entrikaları okumaksa çok keyifli oluyor kanaatimce. Ancak Corwin’in bir sorunu vardır. Hayatına dair hiçbir şeyi hatırlamıyordur. Bir gün Uyandığında kendini hastane yatağında bulan Corwin, hiçbir şey hatırlamamasından ötürü büyük bir kızgınlık duyar. Buraya gelme sebebini hemşire araba kazasından canını zor kurtardığını ona açıklar. Ancak Corwin şaşırtıcı bir biçimde kendini çok iyi hissetmektedir. Bir şekilde hastaneden kaçarak doktorun odasından aldığı kendisini hastaneye yatırmış olan kişinin kartvizitiyle onun evine gider. Ancak içinden bir ses hiçbir şey hatırlamadığını sır olarak saklamasını ve her şeyi bir an önce hatırlaması gerektiği konusunda kendisine telkinlerde bulunur. Corwin de bu sese kulak vererek bunu sır olarak saklar. Kitabımız bu şekilde başlıyor. İlk sayfaları okurken aşırı heyecan yüklemesiyle çevirdim sayfaları. Bazen öyle noktalara geliyordum ki merakımdan dolayı daha hızlı okuma isteği doğuyordu içime. Hiç tahmin etmediğim yerlerde hiç tahmin etmediğim olaylar silsilesi yer alıyordu kitapta. Öyle ki okurken şaşkınlığımı gizleyemiyordum bile. Herkesin de söylediği gibi ben de bu kitabın böyle taht kavgalarıyla örülü olmasını Buz ve Ateşin Şarkısına benzetmedim değil. Ancak Zaman Çarkı serisini de çok anımsattı bana. Ondaki gibi desen kavramına ve ona benzer sözcüklere çok fazla yer verilmişti. Ancak Zaman Çarkı serisinden ayrılan en önemli yönü bence kurgunun çok hızlı işleniyor olmasıydı. Ayrıca ayrıntılara çok da fazla önem vermeyen bir yazım tarzı ile örülmüştü. Bu duruma çok şaşırdığımı belirtmeliyim. Çünkü genelde böyle eski fantastik kurguların çok daha ağır işleyen bir yapısı oluyor. Bu kitapta ise bunun tam tersi bir durumla karşı karşıyayız. Mesela Corwin’in kılıcının adını yanlış hatırlamıyorsam ancak 2. kitabın sonlarına doğru öğreniyoruz. Mesela Fırtınaışığı arşivi serisinde yazar karakterden bahsederken kılıcının adını da kılıçtan bahsettiği ilk yerde yazmayı ihmal etmemişti. Bu kitaptaysa kılıcın güçlerinden ve adından çok sonra bilgimiz oluyordu. Bazı şeyler çok üstünkörü geçilmişti. Mesela acıları çok da iyi açıklayamamıştı. Veya yeni karşılaştığımız fantastik bir ögeyi bildiğimiz bir durummuş gibi geçiştirerek yazmış oluşu kalbimi kırmadı değil. Ben yazar gözümün önünde resim yapar gibi bol betimlemeli kitapları okumayı daha çok seviyorum sanırım. Bu kitabın eksiği benim gözümde bir çok hızlı yazılmış bir kurgusunun olmasıydı, diğeri de betimleme ve fantastik ögeleri açıklama hususunda yeterli ve açık bir bilgi sağlamıyor oluşuydu. Bunları saymazsak ilk iki kitabı gerçekten çok ama çok severek okudum. Son kitaptaysa artık bu durum biraz canımı sıkmaya başlamıştı haliyle. Yine de kitabı sevmediğimi söyleyemem. Devamını okur muyum orasını bilemem ama asla okumam diyeceğim kadar kötü değildi benim için. Her kitabın ayrı puanlamasını yapmıştım. O yüzden üç farklı puan göreceksiniz aşağıda. O halde ben gidiyorum! Umarım bu yorum hoşunuza gitmiştir. Eğer siz de bu kitabı okuduysanız düşüncelerinizi benimle paylaşmayı ihmal etmeyin. Hoşçakalın! Puanlarım 1. Amber’de Dokuz Prens 4/5 2. Avalon’un Tüfekleri 4/5 3. Tekboynuzun İşareti 3/5
Amber Yıllıkları 1. 2. 3. Kitaplar
Amber Yıllıkları 1. 2. 3. KitaplarRoger Zelazny · İthaki Yayınları · 2002110 okunma
·
115 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.