Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

414 syf.
7/10 puan verdi
·
15 günde okudu
İtiraflar II. Cilt, Rousseau’nun okuduğum ilk eseri. Uzun zamandır kitaplığımdaydı. Okurken başlarda çok zorlandığımı itiraf etmeliyim. Kitabı elimden bırakmamak için kendimle mücadele ettim. Sonradan merak duygum ağır bastı da bitirebildim. İncelemesine gelince; Rousseau kitapta, neredeyse tesadüfen karşılaştığı herkese yer vermiş. Bu da aşina olmadığımız yüzlerce isim anlamına geliyor. Elli sayfa sonra aynı isimle karşılaştığınızda -tabi fark edebilirseniz- kişiyi hatırlamakta ve olayı çözümlemekte zorlanıyorsunuz. Rousseau, genel anlamda olayları bir kronolojik sıra içerisinde sunmaya çalışsa da iyi bir plan, sıralama ve kurgudan söz edemeyiz. Kitap, daldan dala atlayarak, bir ileri bir geri sararak, savruk bir şekilde ilerliyor. Kitapta son diye bir şey de yok. Aniden bitiveriyor. Yazar, kitabın III. Cildini yazmayı amaçladığı için bitiş üzerinde durmamış olsa da nihayetinde bir cilt bu şekilde bitmemeliymiş. Bununla birlikte; anlatımın yalınlığı ve ifadelerin netliği dikkat çekiyor. Cümleler su gibi akıyor. Kitap boyunca kulak tırmalayıcı, ağdalı veya karmaşık bir anlatımla karşılaşmıyorsunuz. Sonra açacağım üzere tek karmaşıklık Rousseau’nun kafasında ve duygularında. Yazarın, olayları ve kişileri okuyucuya aktarırken zaman zaman yaptığı tespitler, konu özelinde dile getirdiği düşünceler altı çizilmesi ve kulağa küpe olması gereken cinsten. Kitabı bitirince şöyle bir göz attım da epey yerin altını çizmişim. Anı türünde bir kitap olması ve adının “itiraflar” olarak konulması dolayısıyla içeriğe girmemek olmaz sanırım. Rousseau bu satırları okusaydı bana kızardı, belki de kızmazdı da yeni bir “itiraflar” kitabı hazırlardı, bilemiyorum, ama ben baştan sona kafası karışık (insan ilişkilerinde), duygu durumunu yönetmekte zorlanan, düşünce ve davranışları arasında sürekli tenakuzlar yaşayan bir insan gördüm. Örneğin; Karısını ayartmaya çalıştı diye dost bildiği birine kızarken o da başka bir dostunun karısına âşık oluyor ve onu yoldan çıkarmaya çalışıyor. Sonra bunu fark ediyor olacak aşkının temizliğine vurgu yaparak ikisini aynı şey olmadığını ima etmeye çalışıyor. Bazı kitaplarının telif ücretlerini almadığından, bunu da minnet altında kalmak istemediğinden ve kalemine sınır koymamak için yaptığını söylese de neredeyse tüm yaşamı, zengin ve soylu birilerinin lütfedip açtığı mütevazi ikametlerde geçiyor. Para kazanma saikiyle yazı yazmanın sanatı öldürdüğünden bahsediyor haklı olarak ben de yüzde yüz katılıyorum. Bunu popüler yazarların sonraki eserlerinde net görüyoruz. Ancak Rousseau’nun tüm yaşamı yazdıkları üzerinden hayatını kazanmakla ilgili gibi duruyor ya da ben öyle anladım. Başkalarının hakkında söylediklerini ve kanaatlerini önemsemez, kendiyle barışık görünmeye çalışsa da aslında bunun için yaşadığı gün gibi ortada. “İtiraflar”ı yazma nedeni bile öldükten sonra da olsa insanlar tarafından doğru anlaşılmak, iyi bilinmek gibi anlaşılıyor. Bizi bile kendisine açıktan ve defalarca kötülük yaptığına inandırıp, nefretimizi yönelttiği arkadaşı(!) Grimm’in ayağına kadar gidip, yok yere özür diliyor. Bunu da iyi niyetli ve yumuşak yüzlü oluşuna bağlıyor. Bütün delilleriyle güvenini kötüye kullandığı açıkça belli olan Sauttersheim’e yaklaşımını ben çözemedim. Bu olaya balınca “Rousseau ya bir aziz ya da çok saf bir insan” diyorsunuz. Kitapta sözünü ettiği insanlar hakkında bence çok fazla detaya girmiş, nasıl olsa kitap öldükten sonra yayınlanacak diye hiç gereği yokken, okuyucunun da ilgisini çekmeyeceği belliyken biraz dedikodu yapmış. Kendi anlatımından yola çıkarak söyleyebiliriz. Öncelikle hastalığı sonra da çekingen, ürkek ve patavatsız oluşu, iyi bir konuşmacı olmaması (keşke dilim de kalemim gibi olsaydı diyor bir yerde) başına işler açmış. Eleştirilerinden ziyade iltifatlarından (bunu beceremediğinden) zarar gördüğünü söylüyor. Sonuç itibariyle, kitabı okuduğuma pişman değilim. Zamanın Paris’i, insanları, yaşam biçimi ve ahlak düzeyi hakkında bilgi sahibi oldum. Yazarın bazı yorumlarını çok beğendim. Onları da bu platformda paylaşacağım. Fakat I. Cildi okuyup okumayacağımı merak ediyorsanız, OKUMAYI DÜŞÜNMÜYORUM. Belki “Toplum Sözleşmesi” kitabını okurum.
İtiraflar II.Cilt
İtiraflar II.CiltJean-Jacques Rousseau · Kaknüs Yayınları · 1999141 okunma
·
61 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.