Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

232 syf.
·
Puan vermedi
·
6 saatte okudu
Mina Urgan’ın “Belleksiz bir toplum olmamızı önlemek için, herkesin anılarını yazmasını yararlı buluyorum.” sözünden yola çıkarak anılarını yazan Tülay German Türk pop müziğinin öncülerinden biridir. Ülkesinde şarkılar söylerken çeşitli tehditler almış ve saldırılara maruz kalmıştır German. Günün birinde hayat arkadaşı Erdem Buri’nin çevirisini yaptığı “Marksist Düşüncenin Temel Meseleleri” kitabıyla beraber sürgün hayatı yaşamaya başlamıştır. 1966 yılında Yılmaz Güney, Erdem Buri ve Tülay German Paris’e giderler. Fransa’ya yerleşen German ödüller üstüne ödüller alır ve gazetelerde, dergilerde ondan söz edilir. Fakat German yaptığı müzikten memnun değildir. Kendi dilinde şarkılar söylemek istemektedir. Fransız şirketiyle yaptığı kontratı fesh eder ve kendi dilinde şarkılar yapmaya başlar. Fransızca şarkılar söylerken kazandığı paranın yarısını bile kazanamasa da mutludur German. “Sesim bozulmaya, nefesim tükenmeye, coşkum azalmaya, içimde yanan alev sönmeye yüz tutmadan, eskimeden, yıpranmadan, gürültüsüz, sessiz sedasız çekilmek... Kaybolmak.” der ve 92 yılında müziği bırakır. 93 yılında hayat arkadaşı olan Erdem Buri’yi kaybeden German artık hayatta yapayalnızdır. Şanı, şöhreti, şatafatlı hayatı bırakıp hasta bakıcılık yaparak hayatını geçindiren German sessiz ve sakin bir hayatı seçer... Kendisini kısaca şöyle anlatmaktadır: “Sevdim, sevildim ve hem şarkıcı hem de başka bir insan oldum. 1964’te Türk Popüler Müziğinin ilk ‘hit’i kabul edilen ‘Burçak Tarlası’ plağını yaptım. 1966’ta Paris’e yerleştim. 1981’de Charles Cros Akademisi’nin ‘Plak Büyük Ödülü’nü aldım. 1992’de meslek değiştirdim, hasta bakıcılık ve hemşirelik yaptım. 1993’te de hayatımda ilk kez, küçük de olsa, toprak sahibi oldum: Paris’te, Père Lachaise Mezarlığı’nda...”
Düşmemiş Bir Uçağın Kara Kutusu
Düşmemiş Bir Uçağın Kara KutusuTülay German · Afrika Yayınevi · 201945 okunma
·
210 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.