Gönderi

"Bize kimse özgürlüğü öğretmemişti. Sadece özgürlük adına ölmeyi öğretmişlerdi." (Sayfa, 14) "Bir dükkanda yüz çeşit sosis seçebilen insan, on çeşitten seçim yapan insandan daha özgürdür." (Sayfa, 15) "Marx okuyana komünist denir, ama onu anlayana antikomünist denir." (Sayfa, 22) "Yetmiş yıl öğrettiler: Mutlulut para değildir, insan hayatındaki her iyi şey bedavaya alınır. Mesela aşk. Ama tribünlerden "alıp satın, zengin olun" denmesi yetti, her şey unutulur. Bütün Sovyet kitapları unutuldu." (Sayfa, 35) "İnsanın öyle yüce değerler falan düşündüğü yok, yalnızca bugün neyi alamadığını düşünüyor. GULAG hakkındaki gerçekler öğrenildi diye mi dağıldı sanıyorsunuz ülke? Kitap yazanlar öyle düşünüyor. Ama insan... normal insan tarihte yaşamıyor, daha sade yaşıyor: Seviyor, evleniyor, çocuk yapıyor. Ev inşa ediyor. Ülke kadın çizmesi ve tuvalet kağıdı olmadığı için, portakal olmadığı için dağıldı. Bu lanet kotlar yok diye!" (Sayfa, 59) "Stalin'in düzeni şöyleydi: Mesela, MK sektör müdürlerine sandviçle çay verilirdi, konuşmacılara ise sadece çay. Sektör müdür yardımcılığı kadrosu verdiler. Ne yapılacak? Ona sandviçsiz çay verilmesine karar verildi ama beyaz peçeteyle. Böylece birbirlerinden ayırt edilmiş oldular." (Sayfa, 63) "Kimse ne yapmak gerektiğini somut olarak söylemiyordu: Özgürlük ve hepsi bu. Eğer kapalı bir asansörde oturursan tek bir şey hayal edersin, asansör kapılarının açılmasını." (Sayfa, 69) "Savaştan sonra işe geç kalmanın cezası... On dakika geç kalsan bile, hapis." (Sayfa, 98) "Stalin'in ölümünden sonra insanlar gülmeye başladı, ama ona kadar dikkatle yaşıyorlardı. Hiç gülmeden." (Sayfa, 98) "Okuma yazma bilmeyen işçi Sovyet çeliğinin sırrını buldu - zafer! Bu sırrı çoktandır bütün dünya biliyormuş meğer, sonradan öğrendik." (Sayfa, 106) "Stalin bizim kuşağımızı sevmedi. Nefret etti. Özgürlüğü tatmış olduğumuz için. Savaş özgürlüktü bizim için! Avrupa'ya gittik, orada insanların nasıl yaşadığını gördük. İşe Stalin anıtının yanından geçerek giderdim, soğuk ter içinde kalırdım: Ya birdenbire anlarsa ne düşündüğümü?" (Sayfa, 222) "Almanya'da... Binalara giriyoruz: Dolaplarda bir sürü güzel giysi, iç çamaşırı, kadın eşyaları. Kap kacak dağları. Savaştan önce bize kapitalizm yüzünden çok sıkıntı çektiklerini söylerlerdi. Bakar ve susardık. Kolaysa Alman çakmağını ya da bisikletini öv. "Sovyet karşıtı propaganda" başlıklı elli sekizinci maddeden içeri atılırsın." (Sayfa, 224) "Susan Sontag: Komünizm insani yüzü olan faşizmdir." (Sayfa, 246) "Kampta üç yıl annemle birlikte yaşamışım. Annem küçük çocukların sık sık öldüğünü hatırlıyordu. Kışın ölenleri büyük fıçılara koyarlarmış ve ölenler bahara kadar orada yatarmış. Sıçanlar yermiş onları. Baharda gömerlermiş ancak..." (Sayfa, 278) "...Maaşlarını iki-üç katına çıkarsalar... Korkarım ateş edecekler..." (Sayfa, 522)
·
68 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.