Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Yanılsama
Sabahattin Ali'nin Canım Aliye, Ruhum Filiz kitabını okudum. Kitapta bazı altı çizilmesi gereken yerlerin günümüzde evrime uğradığını fark ettim. "Etrafın seni sıktığı zaman kitap oku… Ben şimdiye kadar her şeyden çok kitaplarımı severdim. Bundan sonra her şeyden çok seni seveceğim ve kitapları beraber seveceğiz." Her kitap okuyan gerçekten okuyor mu? Yahut her kitap okuyan erdemli veya iyi bir insan mı? Kitap okumak harika bir duygu, lakin okumanın bile değiştiremeyeceği şeyler vardır. İnsan süt içtiği zaman boyu uzamaz, boyunun uzun olması genetiktir. Süt içerdiği besinlerle buna yardımcı olur, ama her şey genlerde biter. Kitap okumak da insanın içindeki asıl noktayı besleyen bir beslenme biçimidir. İnsanın gördüğü terbiye, aldığı aile eğitimi ve çevresi insanın kişiliğine etki eden olgulardır. İnsanın içindeki tohumu bunlar belirler. Kitap, okuyanın içindeki bu tohumu büyütür. Kişinin içinde iyilik varsa kitap okursa daha iyi bir insan, bencil varsa daha bencil olur, kısacası kitaplar insanı DAHA yapar. İyi bir insan yapmaz... Her okuyana, güzel söz söyleyene, harika yazarlar okuyana inanmayalım, okumak sadece beslenme biçimidir, önemli olan meyvenin hangi tohuma ait olduğudur... "Şunu esas olarak kabul etmeliyiz ki insanların hemen ekserisi yalnız kendilerini düşünürler. Dünyadaki bütün felaketlerin, uygunsuzlukların, bayağılıkların sebebi işte bu her şeyden evvel kendini düşünmek illetidir." Kendini düşünmek dediğimiz eylem artık çağımızda kendi doğrularını empoze etmek eylemine dönüşmüştür. Bir insan X düşüncesini düşünüyorsa, karşı taraf X dışında ne düşünürse düşünsün onun için yanlış olacak. Bu düşüncede değil sadece yaşam tarzı ve hobiler içinde geçerli. Bu kişiler karşı tarafın inancını paylaşmayabilir ama saygı duymak zorunda, ama öyle bir BİLİNÇSİZ SAYGISIZLIĞA sahipler ki karşı tarafa saygısızlık ettiklerinden haberi yok. Kendi Y şeklinde bir yaşam tarzına sahip diye, sadece bunu doğru sanıyor, bunun dışındakiler ona yanlış geliyor ve geri kalınmışlık gibi anlamlar ifade ediyor. Bu insanlar saygı, erdem ve ahlaktan bahsederler lakin onlar daha karşı tarafın konuşmalarını bile kaale almazlar, çünkü beyinlerinin etrafında öyle bir çeper vardır ki bu çeper kırılmayacak şekilde kendi doğrularıyla oluşmuştur. Bu çepere çarpıp seken her bir düşünce, o kişinin EGO balonunu biraz daha şişirir. Ahlak kısmında ise, diğer insanların yaptığı eylemleri eleştirirler, her eyleme bir etiket bulurlar, ahkam keserler ama kendi yaptıkları ya gizlidir ya da medeniyet yalanı adı altında batı özentisidir. Çünkü bu kişiler her kesim de varlıklarını gösteriyor. Sadece kendi düşüncelerini ve yaşantılarını doğru bulan ve karşı tarafı bunların dışında olduğu için yanlış olarak gören insanların insani duyguları eksiktir. Onların EGO balonları gün geçtikçe şişer. Karşı taraf, insani bir nokta aramaya çalıştıkça bu kişilerin bencilliğine katkıda bulunur. Yapmamak gerekiyor, ne dersek diyelim bu kişiler kendine ait olan her şeyi doğru sanmaya devam edecek ve asla saygıyı, erdemi ve ahlakı bilmediklerinin farkına varamayacak...
··
2.878 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.