Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

"Anneciğim babam Cennete gitti, neden kendini harap ediyorsun?" Daha birkaç gün önce, "burada tabutlar örtüsüz taşınıyor, şık durmuyor" diyerek Türkiye'den getirttiği yeşil bir örtüyle örterler tabutunun üzerini. Yiğit yüzlü beyazlarla, yürekleri sevgi dolu siyah incilerin birbirlerine sarılıp ağlamaları ne hazin bir manzaradır Allah'ım! Bu, belki de siyahların bir beyaz için döktükleri ilk gözyaşlarıdır. Yiğidin namazının Tanzanya'nın bir önceki cumhurbaşkanı kıldırır. Milli Savunma Bakanı saf bağlar. Okul müdürü İbrahim Bey; Koca Usta'nın ortağı ve teyze oğlu Murat Bey'e: " Okulu çok seviyordu, hep çocukların seslerini duymak istiyordu, acaba okulun bahçesindeki keşanatların altına mı gömsek mi?" der. Murat Bey'in cevabı hazırdır; "Hayatta olup bunu duysaydı yeniden ölmek isterdi, bütün hayali buydu." Yolunuz bir gün Tanzanya'nın başkenti Darüsselam'a uğrarsa Feza Türk Koleji 'nin bahçesinde dalları gibi gölgeleri de karışık olan keşanat ağaçlarının ışıklı gölgesinde yatan bir yiğit görürsünüz. Uçsuz bucaksız kızgın çölde düşen bir yiğit. İşte o Erzurumlu Hakan Usta'dır.
·
4 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.