-Musa Kaptan, dedim, şu balıkçının kızı ne güzel kız, değil mi?
-Hangisi?
-Canım, şu kambur kız işte.
-Ha! Güzeldir.
Sonra birden toparlandı:
-Ama biz, aramızda çalışan kadınlara kötü gözle bakmayız.
-Canım, dedim, kötü gözle bakmayız elbet. Kötü gözle bakan mı var ki? Allah Allah, sen de amma adamsın yahu! Güzel dedim, hepsi o kadar.
-Ha! Güzeldir. Bu “kötü göz” lafı beni düşündürmeye başladı. Öyle ya, ben bu kambur kızdan hoşlanmışsam, onu sevmişsem neden ona kötü gözle bakmış olayım? Büsbütün tersine, iyi gözle bakmışım ki sevmişim.