Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

160 syf.
7/10 puan verdi
Zeplin |3+/5| İnsanlık tarihinde yapılmış en ‘garip’ ulaşım araçlarından biri de zeplinler bence. Kocaman olan boyutlarına tezat olarak en fazla bir dolmuş kadar yolcuyu içerisinde taşıyabilmesi açısından ve tüm diğer taşıtlar arasından ürkütücü görünmeyi başaran taşıtlardan biri. Bu öykü kitabının da içerisindeki öykülerin ‘tuhaf’ öyküler olarak adlandırıldığını göz önüne alırsak kitaba böyle bir isim verilmiş olması gayet yerinde ve hoş olmuş. Peki kitaptaki kurgular gerçekten ‘Tuhaf’ mı? Benim kitapla sorunum bu noktada başlıyor -ve bu noktada bitiyor aslında- çünkü kitabın, tuhaf kurgu kavramıyla adlandırıldığını gördüm birçok yerde, kitabı okumadan önce ve bu bende bir beklenti yarattı. Vakit geldiğinde kitabı edinip öyküleri okuduğum zaman ise beklentim havada kaldı diyebilirim. Kitaptaki öyküler güzel ve akıcı da ama olağanüstü derecede sıra dışı ve alışılagelmişin dışında öyküler değil. Kapak tasarımlarında kapağa başka yazarlardan övgüler koymasalar keşke. Bu kitabın kapağındaki Ursula üstadın övgüsü okurun ne derecede beklenti sahibi olması gerektiği konusunda şaşırmasına neden oluyor. On üç öykü var kitapta ve hemen hepsi de fantastik olarak adlandırabileceğimiz öyküler. Kitaptaki ilk öykü, bir zepline aşık olan bir adamın hikayesini anlatıyor ki okuması oldukça keyifli bir öyküydü. Kitaptaki ilk öykü o olunca bende “İlk öykü böyleyse sonrasındakiler ne derece tuhaf olacak bakalım,” diye okudum ama dediğim gibi beklentim havada kaldı. Kitaba fantastik ve tuhaf öyküler kitabı yerine Kuzey Avrupalı bir yazarın kaleminden çıkan öykü kitabı olarak bakmamız daha sağlıklı olacaktır bence. Kitabı sevmemi sağlayan şeylerden biri, yazarın yazdığı öykülere kendi kültüründen parçalar yerleştirmesi oldu. Çeviride de yazarın yazdıklarına karşı koruyucu bir tavır sergilenmiş ve yazarın ana dilinde yaptığı kelime oyunları burada aynen bırakılmış ve dipnotlarla desteklenmiş. Bu açıdan takdir ederim çünkü kelime oyunlarını direkt Türkçeye çevirip anlamından yoksun bıraksalardı dahi bir gariplik hissedecek olmama rağmen nedenini anlayamazdım ve bunu çeviriye değil yazarın anlatımından diye düşünürdüm. Kitaptaki öykülerin iyi, standart ve kötü olma derecelerini bir grafik haline getirseydik ortaya muhtemelen kalp atışı gibi bir tablo çıkardı. Bir öykü iyiyken sonraki kötü oluyor ama diğeri de iyi oluyor ve tıpkı kalp atışı gibi inişli çıkışlı bir tablo bizleri karşılamış oluyor. Ki kitap rezalet derecesinde de kötü değil bence. Modern yazarlardan, içerisinde fantastik öykülerin de olduğu bir öykü derlemesi okumak istiyorsanız tercih edebileceğiniz bir kitap Zeplin. Yazarın üslubu ve biçimi hakkında konuşmam gerekirse eğer… “Su gibi aktığını,” söyleyebilirim. Şaka bir yana, yazar betimlemeleri ile bir resim çizmeye kalkışmamış ama bu yazdıklarını ateş başında size anlatıyor olsa ateşin sıcağı sizi yeterince ısıtamıyor olmasına rağmen yazara karşı kulağınızı dört açardınız. Kısacası, öykülerde anlatılmak isteneni karşılayan bir anlatım seviyesi olduğunu söyleyebilirim. Öykülerle alakalı bir diğer sevdiğim unsur kararında yazıldığını hissettirmesiydi. Ne olması gerektiğinden kısa ne de uzunlardı. Her ne kadar birkaç öykünün bir kısa roman olma potansiyeli var olsa da yazar öyküleri olması gerektiği kadar yazmayı başarmış. Ki buradan tüm öykülerin kısa olduğu sonucunu çıkarmanızı istemem. İyi ve kötü olmalarının yanında uzunluk olarak da birbirine zıt noktalarda birçok öykü; kimisi dört sayfada bitmiş iken kimisi yirmi iki sayfaya kadar çıkmış ama dediğim gibi, bence hepsi kararında. Beklentilerinizi kararında tutarsanız oldukça keyif alabileceğiniz, hatta belki ileri vakitlerde tekrar bile göz atabileceğiniz ve size başka kültürlerden izler sunabilecek güzel bir öykü derlemesi Zeplin. Herkesin bir gün Zeplin’e bineceği güzel günler dileğiyle. Kendinize iyi bakın.
Zeplin
ZeplinKarin Tidbeck · Aylak Kitap · 2014302 okunma
·
15 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.