Gerçek ve acı bir hayat hikayesi! Okuduğum en acı hayat hikayesi belki de... Bazı acılar zamanla geçmiyor ve geçmişten kurtulmak mümkün olmuyor böyle bir hayat hikayesine şahit olacaksınız. Benim acılarım bana yeter diyenler okumasın derim, kitap bitti fakat hala etkisinden çıkamadım, çabukta çıkamayacağım gibi gözüküyor... Kitap hakkında kısaca konusundan bahsetmek istersem Ala isminde ki kızın geçmişi yani çocukluğunu Psikiyatrist Dr. Gülseren'e anlatması ile oluşan bir kitap. Neler var yaşadığı? Şiddet, kızını öldürmek isteyen şizofren bir anne, hapise giren anne ve sürekli alkol tüketen bir baba, okulda uzaylı görülen ve dışlanan, konuşmayı bile öğrenemeyen kendini ifade edemeyen, evde açlıktan ölmek mi annesi tarafından öldürülmek mi diye hayatta kalma mücadelesi veren küçük bir çocuk... Burdan sonrası incelememe kitabın özeti olarak devam edeceğim içeriğini öğrenmek istemeyenler devam etmesin. Ala hukuk fakültesini birincilikle bitirmiş birisidir. Ona acınmasını sevmez ve her gittiği psikiyatride olaylar yaşar. Gülseren'e ilk geldiğinde çamurlu ayakları ile her yeri bilerek batırır Gülseren'in ona diğer doktorlar gibi yapmacık olmaması Ala'da bir artı yön oluşturur ve onda devam etmek ister tedavi için fakat Gülseren onu kabul etmek istemez. Kızın tehditleri üzerine ve hastaneye olan zararından mecbur kalır. İlk başlarda hiçbir şey anlatmaz ve Gülseren ona ısınamaz. Görünüş olarak ses olarak her konuda ona çok itici gelir ve başka doktora nakletmek ister ama Ala asla kabul etmez tek amacı Gülseren'e kendini kabul ettirmek olur. Bir süreden sonra birbirlerine ısınmaya başlar her zaman Gülseren'den hikayeler dinleyen Ala kendi de konuşmaya başlar ve çocukluğunu adım adım anlatır. İşte Ala'nın çocukluğu: Babası hapisteyken doğar ve annesi kız çocuk istememektedir. Esma Sultan yani babanesi tarafından hep dışlanır, annesini de köle olarak görürler. Daha önce 4 kız çocuk doğuran annenin her çocuğu ölmüştür fakat Ala aç kalsa dahi bir şekilde yaşıyor ve anne iyice bundan nefret ediyor. Esma Sultan annesine saldırır ve anneside onu itince yere düşer kafasını çarpar ve Esma Sultan ölür. Ala da annesini işaret eder suçlu olarak ve annesi hapise girer. Hapisten çıkınca İstanbul'a taşınırlar ailecek. Babası evde değilken annesi sürekli Ala'yı yakalamaya çalışır onu döver hatta ilerki zamanlarda öldürecek derece onu arar. Köşk gibi bir evde yaşıyorlar ve Ala sürekli evde saklanma içindedir. Babası geldiği zaman evden çıkar sadece o zamanlar dolapta ne bulursa yer açlıktan ölmemek için. Babası bu durumu fark edince annesini dövmeye başlar, o kıza zarar vermeyeceksin diye. İlerleyen dönemlerde babası evde daha çok kalır Ala'ya saldıramayan anne, sürekli babası ile kavga içindedir ve birbirlerine öldüresiye saldırırlar. Fakat kadının gücü erkeğe yetmiyor ve annesinin kolu kırılıyor. Bu dönemde kavgada edemediği için durumu daha kötüye gidiyor kendi kendine konuşmaya başlıyor. Küçük kız evde öcülerin olduğunu düşünmekte. Sürekli olarak kutsal emir geldiğini ve çocuğunun lanetli olduğu ona iletiliyor bu yüzden Ala'yı öldürmekte kararlı. Ala hiç konuşmayan arkadaşı olmayan kendini kitaplara vermiş bir durumda ve okul birincisi olduğundan saat hediye kazanıyor. Annesi bir gece uyurken üstüne çıkmış Ala uyanıyor ve artık bitti beni boğacak diye düşünüyor, fakat kolundan saati alıyor ve kırıyor. Ala resmen kafeste aç bir aslanla birlikte ve küçücük olan bu kız hayatta kalmaya çalışıyor. Babası tarafından da sevilmiyor, sevgi nedir bilmiyor. Bir gün annesi Ala'yı çağırır ve sandalyeye oturtur. Elinde bıçak vardır. Ala artık pes etmiştir ve annesinin er geç bir gün onu öldüreceğine emindir. Sandalyeye oturur ve annesi onu bağlar. Ala ölümü beklerken annesi onun karşısında kendini asar. Ve o yaşadığı sürece ruhunun onun içinde yaşadığını söyler. İntihar eden annesinden sonra Ala hayata tutanamıyor ve annesinin o dediklerinin doğru olduğuna inanıyor. Kitabın sonunda Gülseren Ala'yı birçok yönden değiştirmiştir fakat sonu yok. İnsanın kaderini annesi belirler ve Ala bu konuda en şanssız kişi olmuştur. Gülseren'in Ala'ya en sonunda kızıp "hayata dön" demesi ile Ala da değişimler başlar. Oldukça sarsıcı bir hayat hikayesi ve sanırım kendini güçsüz sanan ama aslında dünyanın belki de en güçlü kızı olan Ala. Eğer incelemeyi sonuna kadar okuduysanız ve kitabı okumadıysanız kesinlikle okuyun derim.

Hayata DönGülseren Budayıcıoğlu · Remzi Kitabevi · 202011,8bin okunma

··

70 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Şafak