Jung'un, biliçdışı alanı iki ana kategoride değerlendirdiği (bireysel bilinçdışı ve kolektif bilinçdışı) çözümlemesinin kolektif bilinçdışı kısmı üstüne derlenen güzel eserlerden. Elbette Jung'un kendi kaleminden yazdığı eserleri okuyarak hem kolektif bilinçdışı konusunu hem de genel anlamda Jung psikanalizini okuyabilirsiniz. Ancak okumuş olanlar için güzel bir detay kitap diyebilirim bunun için.
Kolektif bilinçdışı konusuna kısaca değinmek gerekirse, bu alan insanın rüyada, reel hayatta, mitlerde sürekli önüne çıkmaktadır der Jung. Ortaya attığı arketiplerle de bölümlendirdiği alanları temellendirir. Kolektif bilinçdışı alanı da kahraman arketipi ile açıklamakta ve kolektif bilinçdışının bu akretip aracılığıyla şekillendiğini öne sürer. Bu etki insan ruhunun en derin dürtülerini harekete geçirdiği için bireyden topluma, toplumdan uygarlığa kadar büyük bir etki yaratırlar der. Tabi bunun kanıtlanabilir herhangi bir yanı bulunmamaktadır. Jung psikanalizi zaten genel anlamda kanıtlanabilirlikten uzaktır.
Bireyselleşme kavramı Jung'da çok farklı şekilde yorumlanmakta ve insanın bu dünyada bilgiyi ruhani anlamda edinerek doğduğunu ve kültürler, dinler, aile, sosyal yapı gibi değişkenler bunu doğrudan etkiler der. Bu değişim ışığında kişinin hızla bireyleşme yoluna girdiğini öne sürer. Bu bireyselleşme, kişinin kendini bulması, özüne dönmesi, ruhunu keşfetmesi olarak tanımlanır. Bu noktada din ve tanrı temel amaç ve temel hedeftir.
Bu derleme eserde de kişinin kendi iç dünyasında seyahat etmesi ile kolektif bilinçdışı anlatılmaktadır. Aslında psikanalizden çok teolojik bir yapısı var Jung düşüncesinin. Kitap da bu açıdan okunduğu vakit okuması zevkli olabiliyor. Keyifli okumalar.