Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

416 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
"Annemin bir sevgilisi olsaydı, ben hayatım boyunca, oluk oluk akan çeşmelerin yanıbaşında susuzluktan ölmezdim." Bilen bilir bu otobiyografinin cansız ana kahramanlarından birisi de hıyardır. Evet bir hıyar. Ben de romanın bitimine yaklaşık 40 sayfa kala tuzlanmış bir hıyar alıp tam bir küçük Romain edasıyla hayattan bir parça umut, mutluluk ve dirayet koparabilmek için yemeye başladım. Neden incelemeyi hıyar üzerinden yaptığımı ancak bu kitabı okuyan ve içselleştirebilenler anlar, belki. Kitapta birbirine göbek bağıyla bağlanmış bir ana oğulun gerçek hikayesi var. Oğluna türlü paylar çıkartan, onu sürekli en uç noktalara, zirveye taşımak isteyen bir anne ve hayattan fazla bir beklentisi olmamasına rağmen sırf annesinin hayali diye, bir gün hayalleri gerçekleştiğinde onun gözlerindeki o ışıltıyı görebilmek adına var gücüyle savaşan Romain. Romain Gary 66 yaşında kafasına bir kurşun sıkarak en azından annesine verdiği sözü tuttuğunun bilinciyle hayatına son verdi. Bu otobiyografide insan en ilk önce kendini kendi yaşama amacını sorgularken buluyor. Dolu dolu geçmiş bir hayat... Son sözleri bir kâğıda "çok eğlendim, teşekkürler, hoşça kalın." yazılı olan bir adam Romain Gary. Sanki evet bu kadar yaşadım ve bu intihar yaşadıklarımın ancak bir önsözü olabilir mahiyetinde bir mektup... Romana dönersek kronolojik olarak okunacak bir roman değil romanda benim gördüğüm yazarın kendi kronolojisini kendine özgü üslubuyla harmanlayarak yaratmış olduğu... "Böyle bir anne sevgisiyle donanınca, hayat size daha çocukluğunuzun şafağında bazı şeyler üstüne yemin ettiriyor ve bu yemini tutamıyorsunuz. Sonunda hiçbir şeyi umursamayan, hiçbir şeyden tat almayan bir adam durumuna geliyorsunuz. Bir kadın sizi kollarının arasına alacak size sarılacak olsa, bir yandan eliniz kolunuz bağlanıyor, öte yandan büyük bir vicdan azabına kapılıyorsunuz. Sonra atılmış bir köpek yavrusu gibi gidip annenizin mezarına kapanıyorsunuz." Bu kitabı ikinci okuyuşumda ilkinde olduğu gibi bir başyapıt iddiası bulamadım. Ama bu sefer okuduğum tüm kitaplar içerisinde bir erkeğin kendini böylesine saf, içten ve olduğu gibi bir biçimde tasvir edebilişine yeniden hayran kalarak kitabı bitirdim.
Şafakta Verilmiş Sözüm Vardı
Şafakta Verilmiş Sözüm VardıRomain Gary (Emile Ajar) · Agora Kitaplığı · 2012326 okunma
·
58 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.