Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

120 syf.
10/10 puan verdi
İnsanlık Tarihine Bir Katkı: İslâm Medeniyeti
İnsanlık Tarihine Bir Katkı: İslâm Medeniyeti            ⁂ ⁂ ⁂ İslâm Medeniyeti, geniş bir araştırmaya sahip tarihi bir olgu demek, tanım için yetersiz kalır. Bu olgunun sınırları çizilmesi, pek imkansız olduğunu söyleye biliriz. Roger Garaudy, “İslâm Medeniyetinin İnsanlığa Katkısı” 1946’da ilk baskısı yapıldı, giderek ilaveler yapılarak hacmi artırılan ve dilimize Doğan Avcıoğlu ve E. Tüfekçi tarafından Sosyalizm ve İslamiyet adıyla çevrilip 1965 yılında yayımlanan kitaptır. Buna karşılık Cemal Aydın, Şubat 2020’de bu kitabın çevirisini tamamlayarak bu isimle yayımladı. Garaudy, bu kitabı beş başlık ile “İslâm Medeniyeti” olgusu çerçevesinde bilim, iktisat, sosyal hayat ve fetih konularını inceliyor. Garaudy için bu kitabın yazılmasında özel bir sebep vardır. 1940’lı yıllarında Cezayir Fransa'nın sömürgesindeyken, Garaudy, Cezayir’in Celfe denilen toplama kampına sürgün edilmişti. Bir gün Garaudy kurşuna dizilir, ancak Cezayirli Müslüman bir asker canı pahasına ateş emrini reddeder. Garaudy infaz edilmekten kurtulur. Bu etkileyici olay karşısında Garaudy sarsar ve İslâm nedir, nasıldır soruları zihninde oluşur ve bu cevapları ömrü boyunca İslâm’ı araştırmakla, anlamakla geçirir. Bu soruların bir cevabı olarak bu kitap oluştu. Ve başka kitaplarının ilk örneği bu kitap oldu. Dahası kendisini öldürmeyen Cezayirli Müslüman askere teşekkür karşılığında bu kitabı hediye etti. Garaudy’nin İslâm’la tanışmasının iç sebebi Müslüman Cezayirli askerin inancına bağlı olarak masum birini öldürmemek, emrini canı pahasına iradeli bir duruş göstermesi etkili olmuştur. Serbest kalan Garaudy, müslüman askerin nasıl bir dine inandıklarını öğrenmek için, Cezayir’in başşehrinde İslâm’la ilgili kitapları toplar. Öyle ki okuduğu bir çok İslâm’la ilgili kitaplar yanında İbn Haldun’un Mukaddime’sini de okur. Garaudy, İslâm’la ilgili bu okumaları devam ederken hiç zaman kaybetmeden kaleme sarılır. Hayatını kurtaran Müslüman askerlere minnet ve şükran borcunu ödemek için, 1945’te biten İkinci Dünya Savaşı’nın hemen ertesinde, 1846 yılında, şu kitabı yayınlar: “Arap – İslâm Medeniyetinin Tarihî Katkısı”. Gerçekte bu kitap, bir haykırıştır. Savaşın hemen ertesinde atılan bir çığlıktır. Emperyalistlere indirilen bir şamardır. Daha da ilerisinde bu kitap, ilk defa Fransızlara ve Fransa’nın sömürgesi altındaki ülkelerin gençlerine İslâm’ın yüceliğini ve önemini anlatan bir manifestodur. İleriki zamanlarda Garaudy, bu konudaki düşüncelerini Fransız Komünist Partisi'nin yayın organlarında “Arap Medeniyetinin İnsanlığa Tarihî Katkısı” adıyla uzunca bir yazıyla sayfalara döker. Böylece hem Fransız kamuoyunu bilgilendirir, hem de o zamanlar Fransa’nın sömürgesi olan Fas, Tunus, Cezayir, Çad, Mali, Senegal, Moritanya gibi birçok Afrika ülkesinin okuyan gençlerini bilgilendirir. 1946’da ele aldığı İslâm Medeniyetinin önemi konusunda ki kanaatlerini çevresine, özellikle de Fransız Komünist Partisi mensuplarına anlatmaya devam eder ve İslâm ve Sosyalizm konusunu işler. İslâm’ın sosyalizm ile çok iyi bağdaşabilecek bir din olduğunu savunur. Kitabın ilk başlığı: “İslâm İnsanlığa Ne Getirdi?”. Garaudy, bu başlıkta İslâm Fetihleri konusunda bilgi aktarır. Fetihlerin sebep ve sonuçları hakkında değerlendirmelerde bulunur. Bu fetihlerin neden hızlı olduğu gizemini çözmeye çalışır. Fetihler sonrasında alınan yeni yerlerde toplumun düzeni nasıl korundu, vergi sistemi nasıl uygulandı ve şehirlerin organizasyonu nasıl kuruldu, gibi sorulara cevap verir. Garaudy, ikinci başlığında İslâm Medeniyeti konusunu ele alır. İlim ve çalışmalardan söz eder. İslâm’ın ilk yüzyılı, Emeviler dönemi bir fetihler yüzyılıydı. İmparatorluk seviyesine gelen ikinci dönemse, Bagdat'da ki Abbasî Halifelerinin devridir. 750’den 900 yılına kadar süren bu dönem, çeviriler dönemidir. Dokuzuncu yüzyılın sonuna varmadan Aristo, Gallien, Platon, Batlamyus, Öklid ve Arşimet’ın eserleri Arapçaya aktarılmıştı. Bu konuda Garaudy: 813’ten 833’e kadar ki zamanda Avrupa'nın okuma yazma pek bilmediği bir dönemde, Halife Me'mun Bağdat'ta kalabalık bir mütercimler heyetiyle devasa bir kütüphane kurduğunu, anlatır. Bilgelik Evi (Dârü'l-Hikme) adi verilen bu kurum sayesinde bütün Kur'ân okurları, Helenizm’ın buluşlarını bilip öğrenme imkânına kavuşurdu. Kitabın son üç başlığı ise Garaudy İslâm’ın Emperyalizme karşı Müslümanların Kur'ân ruhuna bağlı Cihad duruşunu nasıl gösterdiklerini anlatır. Diğer başlıkta ise Sosyalizm ile İslâm konusunu ele alır. İslâmî düşünce değerlerine karşı sosyalizmin ne durumda olduğunu ve bunun ölçüsü nasıl olduğunu anlatmaya çalışır. Son başlığında ise İbn Haldun hakkında önemli bilgiler anlatır. İbn Haldun için üç konu üzerinde durur: Mukaddime eserinin önemli bir kritiğini yapar. Diğer bir konu ise İbn Haldun’un İnsanlık bilimini geliştirdiği ve disiplin haline getirdiği ayrıca koruyucusu olduğu Tarih ve Sosyoloji ilimlerine verdiği katkıları anlatır. Son konu da İbn Haldun cağın sınırlarını aşan iktisatçı yönünü anlatır. Roger Garaudy, İkinci Dünya Savaşı sırasında Cezayir'e sürgün edilmesiyle İslâm dini ile tanışması ve İslâm dini hakkında daha müslüman olmadan bilimsel konuları anlatıyor. Kitabın Künyesi: Roger Garaudy, İslâm Medeniyetinin İnsanlığa Katkısı, çev Cemal Aydın, Timaş Yayıncılık, 1. Baskı, Şubat 2020. Yunus Özdemir
İslam Medeniyetinin İnsanlığa Katkısı
İslam Medeniyetinin İnsanlığa KatkısıRoger Garaudy · Timaş Yayınları · 2020221 okunma
··
266 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.