Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

192 syf.
10/10 puan verdi
·
27 saatte okudu
Dört kadın. Biri Ayşe.. Karadeniz kadını. Torun torba sahibi. Tek başına yaşıyor. Yani yalnız. Cemile, bir mağazada ayakkabı reyonundan sorumlu satış danışmanı. Kenar mahallelerinden birinde, yatalak annesiyle yaşıyor. Bir takım travmaları var. O da yalnız. Nilüfer. O bir savcı. Zengin anne babanın biricik kızı. Yalılarda yaşıyor. Hiç pantalon giymez. Yalnız bir kadın. Hande... Romanın anlatıcısı aynı zamanda. Bir moda dergisinde editör. Uzun zamandır maaşına zam bekliyor. Beklediği zammı alacak mı? Bu arada o da yalnız. Ve falcı Nimet, Karakız (o bir inek), topuklu ayakkabılar, çizmeler, hatta topuksuzlar da, channel çantalar, parfümler, boyalı kadınlar, boyalı yüzler, kalabalıkların içindeki yalnızlıklar, erkekler, kadınlar, iç sesleri, hesaplaşmalar, yalnızlar. Hakkında neredeyse hiç yorum yok. Okunma sayısını bilemiyorum. Öyle hakkından söz edilen bir kitap olamamış. Yazık olmuş. Ona bir kadın kitabı denmiş. Ama ya yeterince reklamı yapılamadı ya da kimse kitabı anlayamadı. Bilemiyorum. Dört farklı dünyadaki kadının ortak noktaları aslında hepimizin ortak noktasıydı. Her birinin iç sesi hepimizin iç sesiydi. Ve öyle satırlar vardı ki aslında, oturup düşünelisiydi. Neyse zevkler tartışılmaz en çok bunu öğrendik hayatta. Kapağı açtığım andan, kapattığım ana kadar bir solukta okuduğum bir kitap oldu. Öyle kurgular yok. Olaylar yok. Sıradan. Günlük. Durgun. Ama ben. Biz. Kadınlar işte içindeki. Yazarın kalemini de ayrıca sevdiğimi, kitabı en çok okunası yapanın aslında bu olduğunu belirtmeliyim. Kitabı başından sonuna keyifle okuyorsunuz. Ancak bu bir keyif kitabı değil. Bu keyfi veren yazarın kalemi. Diğer kitaplarını da merak ediyorum doğrusu.
Bir Dilek Tut
Bir Dilek TutHacer Yeni · Destek Yayinevi · 201113 okunma
·
23 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.