Penelope Ward’ın tek başına yazdığı ve benim okuduğum 2. kitap ‘RoomHate’ tek kelimeyle çok güzeldi! Gitgide Vi Keeland kadar sevdiğim bir yazar oluyor sanki Amelia, ölen büyükannesinin adadaki büyük güzel evini ona ve çocukluk arkadaşı Justin’e miras bıraktığını öğrenince büyük bir şoka girer. 15 yaşında ondan bir sır sakladığı için babasının yanına taşınarak Justin’i terk etmiş ve kalbini kırmıştı. Aradan geçen yıllar acıyı azaltsa da onu tekrar görecek olmak hem heyecan verici hem de korkutucuydu. Asıl işi yanında harika sesiyle bir müzisyen olan Justin, yanında güzel aktris sevgilisi ile eve geldiğinde Amelia yıkılır. Hem tanıdığı oğlanın dönüştüğü yakışıklı, seks adamı yıllarca göremediği için pişman olur hem de ona karşı hislerinin hala devam ettiğini fark eder. Ancak Justin ona çok kaba davranır, artık onu hiç umursamadığını söyler. Kız arkadaşı Jade’le istemese de arkadaş olan Amelia, Justin’in asla çocuk sahibi olmak istemediğini öğrenir. Onu aldatan erkek arkadaşından hamile olduğunu öğrenmesiyle de bir daha Justin’le bir gelecek hayal etmeye korkar. Başlarda Justin’e o kadar sinirliydim ki! Genç bir kızken yaptığı hata yüzünden Amelia’ya böyle davranmasına deli oldum. Anne babasından hiç sevgi görmeyen bir genç olarak Amelia’nın gidişine çok üzüldüğünü anlasam da genç kız da hatasını anlamıştı aslında. Ancak minik Bea doğduktan sonra Justin öyle tatlı bir adam oldu kiOnunla oyunlar oynayışı, ona ‘Bumblebee’ deyişi, hele ki en sonda ona yazdığı şarkı beni bitirdi. Birkaç kere gözyaşlarımı tutamadım. Babalık, baba olmak istemeyen birine ancak bu kadar yakışabilirdi! Aynı zamanda aşkı ve tutkuyu bol bol hissettiğiniz olan bir kitaptı. İnşallah bu kitap da Türkçe’ye çevrilir ve ben kitaplığıma eklerim

RoomhatePenelope Ward · Createspace Independent Publishing · 201618 okunma

·

59 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

kitapevreni