Sinança; seni nasıl anlatabilmeli bilmiyorum. Kimi tarihsel bir belge, kimi anı, kimi roman, kimi derleme olarak değerlendirmiş bu kitabı. Oysa bana göre hem hepsi hem hiçbiri... Bana göre sadece yarım kalmışlık... Şirin Cemgil bu kitabı tamamlayamadan vefat etmiş. Söylenen o ki bitmemiş yazılar koymak istiyormuş kitabın adını. Öyle de olmuş. Bitmemiş yazılarını, bitirememiş. Nasıl ki aşkını bitirememişse yazılarını da bitiremeden vefat etmiş Şirin. Bu yarım kalmışlığı yakıştıramıyorum Şirin'e... Bu yarım kalmışlığı yakıştıramıyorum size. Sinança biliyor musun o gidişi, o ölümü yakıştıramıyorum sana... Sinança, Şirin demiş ya n"e mutlu toprağa çünkü seni kucaklamakta" daha ötesi yok. Ben burada ne yazarsam yazayım anlatamam. Duygusuz, sadece işini yapan o yazarlar gibi incelemede kitabın edebi dilinden zaman karmaşasından mektup akışlarından bahsetmek yersiz bu incelemede bana göre. Ben belki genç bir kız olduğumdan fazla romantik bakmış diyecekler ama beni en çok etkileyen sadece üç yıl beraber o bile tam değil beraber olmuşlar. 3 yıl yaşamışlar geri kalan yaşamları çalınmış, ellerinden alınmış hatta Sinança, seninle beraber öldürülmüş ama Şirin yıllarca yaşatmış ikinizi. Sizi yaşatmış. Sinança ölmüşsün, vurulmuşsun, gitmişsin... Ve Şirin yıllarca yaşatmış seni, sizi. Düşünsene 71'den 2009a kadar yaşamının her anına sığdırmış seni. Şüphem yok yaşasaydın eğer sen ondan da çok severdin Sinança, zaten Şirin de kabul ediyor bunu. Enner sen çok daha çok seviyormuşsun. Sinança sana öldün diyemem yaşadında diyemem. Şunu bil geride ne bıraktınsa hayatta kaldı, bi bedenin tutunamadı bize. O güzel ruhun hep Şirinle... Şirin o yılların sayılı kadın devrimcilerinden. Hayatını anlattığı hayatının aşkını anlatattığı bu kitapta o dönemki arkadaşlarına dönemin olayalarına sıkça yer vermiş. Kimler yok ki kitapta Deniz, Mahir, Hüseyin, İsmet Özel, Ataol Behramoğlu, ve o dönemdekiler... Beni en çok üzen nokta şu tam Sinan ve Şirin'e dair çok şey öğreneceğim dediğim yerde yarım kalıyor kitap tıpkı aşkları gibi... Yazmak ne zormuş, hiç diğer o kitaplar gibi değil. Şirin ve Sinan 68 denilen o kuşağın iki önde geleni. İki yoldaşı, arkadaşı, sevgilisi... Ve üzgünüm ki kitap yarım kalmış tıpkı onlar gibi, niceleri gibi, yaşanmışlıktan daha çok o yaşta yaşanamamışlıkları üzdü beni. Kızdım buna, nefret ettim sizi yaşanmamışlıklara sürgün edenlerden. Ah Sinança 38 yıl sonra Şirin de geldi yanına ama ruhunuz aşkınız hala el ele dolaşıyor Ankara sokaklarında gecenin geç saatinde türküler söyleyerek... Size öldünüz diyemem zira yeteri kadar yaşamadınız...

SinançaŞirin Cemgil · Ayrıntı Yayınları · 201542 okunma

··

1 artı 1'leme

·

233 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Birsen