Gönderi

248 syf.
·
Puan vermedi
Selamunaleyküm Bu ay Anneler Okuyor da muhteşem bir eser okuduk eğer okumamışsanız alıp okuyun lütfen.. İlk dört bölümde insanın yaratıldığı andan itibaren etkileşim halinde olduğu tüm varlıklar üzerine olan ilişkilerden bahsediyor. İnsanın nefsiyle olan ilişkisine “irade” İnsanın Allah ile olan ilişkisine “İhsan” İnsanın başka insan olan ilişkisine “isar “ İnsanım tabiat ve eşya ile olan ilişkisine “ ikram” kavramlarını yerleştirdiğimizde doğru bir ilişki başlıyor. Bu ilişkilerde ne temel insanın kendisi ile olan ilişkisi çünkü insan eğer kendi nefsini doğru tanımlarsa diğer ilişkileri de o tanımlama üzerine kuracak “Kendini bilen rabbini bilir” kendimizi eğer “ubudiyet” üzere tanımlarsak Allah’ı buluruz. Eğer zillet üzere tanımlarsak ziyan da oluruz. Tüm varlıklar içerinde Allah’ın esmalarını en çok yansıtan varlık insandır. O halde kendimizi bu şekilde tanımlayarak esmaları üzerimizde arayacağız. Ben ne için geldim? Nereye gidiyorum ? Geçtiğim yollarda ardımda neler bıraktım? İşte tüm bu soruları düşüneceğiz. Ve varlığımız ile rabbimize şahitlik edeceğiz kendimizi tanımladıktan sonra zaten rabbimiz ile olan ilişkimizi kurmuş oluyoruz. Her an her yerde onu görme gayretimiz başlıyor. Bu şekilde olunca karşımızdaki insan,eşya ve tabiata da bu nazarla bakıyoruz. İnsanın insanla olan ilişkisi ise bizler bu dünyaya gelmeden bir emaneti omuzladım bu emanet insan emaneti o halde bizler bu dünyaya var olmaya değil yar olmaya geldik. Buna göre taşıyacağız. Muhatabımızı tanıyacağız, gözlemleyeceğiz ve ona göre davranacağız. Ona dost, kardeş, yaren olacağız. Yanlışını söylerken onu kazanmak için onun fıtratına uygun uyarı yapamaya başlayacağız. Efendimiz Aleyhisselam ashab’ı çok güzel analiz ederdi. Hz. Ömer (r.a) ın müslüman oluşunu hatırlayalım Efendimiz Aleyhisselam onu silkeleyerek “Neyi bekliyorsun ya Ömer! “ dedi bunu kimseye yapmamıştı. Karşımızdakine bakarken onun kalbinde Rabbimizin sevgisi olabilir. Ya rabbimin sevdiği biz gönülse diye bakacağız. İnsanın eşya ile olan ilişkisi ise varlığa bakarken “ sahip değil şahit nazarıyla” bakacağız yürüdüğümüz toprak yazdığımız kalem giydiğimiz kıyafet hepsi bizim halimize şahitlik edecek. İslam da cansız varlık yoktur. Kalemi bir araya getiren atımlar canlıdır. Onlar rabbimizin ol demesi ile bir araya gelerek kalemi oluşturdu. Edison ampülü yapmak için o kadar uğraştı ama rabbimiz ol dedi ve atomlar bir araya gelerek ampülü oluşturdu. Tüm kainat zikir halindedir. Eşyaların içindeki atomlar, ağaçlar kuş yer gök zikir halindedir. Tabiat olan ilişkimizde ölçümüz Efendimiz Aleyhisselam’ın “ Yeryüzü bana mescit kılındı ” demesidir. Mescit de nasıl nahoş hareketler yapmıyorsak yeryüzünde de bu şekilde davranacağız. Maddi alemi Allah Teala meleklerin emrine verdi. Melekler insanların ihtiyacı olduğunda yağmur yağdırır, rüzgara ihtiyacı olduğunda rüzgar getirir. İşte rabbimiz bize bu kadar değer veriyor Rabbimizin bize verdiği değer biz ne kadar kendimize veriyoruz. Var olduğumuz dünyada bastığımız yerlerde Gül kokusu bırakırsak o toprak bizim kokumuza şahitlik edecek, testi yapılacak testi şahitlik edecek , testinin içine su koyacağız o su şahitlik edecek. Şeyh Galip ne güzel söylemiş; “Hoşça bak zatına kim zübde-i âlemsin sen Merdüm-i dide ekvan olan âdemsin sen” “ Kendine dikkatlice bak, sen alemin özüsün Sen varlıkların göz bebeği olan insansın”
İnsan İlişkilerde İlahi Ölçü (Ciltli)
İnsan İlişkilerde İlahi Ölçü (Ciltli)Muhammed Emin Yıldırım · Siyer Yayınları · 20172,021 okunma
·
29 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.