Kitap "bütün cesur kadınlara..." diye başlıyor ve birbirinden çok farklı, çok uzak ama aynı amaç uğruna yollara koyulan üç farklı kadının hayatını anlatıyor; Sicilya, Hindistan ve Kanada'da yaşayan üç azimli, güçlü ve cesaretli kadının... Hindistan'daki kahramanımız Smita'nın yaşadıkları belki bizlere biraz uzak, insanlık ve çağ dışı geliyor, yaşadığı haksızlık ve zulümlerin çok ama çok eskilerde ve hatta belki de cahiliye dönemlerinde kalmış olmasını umuyoruz, Smita'nın cesaretine hayran kalırken... Giulia ve Sarah'nın yaşadıklarında ise birçok kadın için tanıdık olaylara rastlıyoruz; aslında aile içinde, toplumda veyahut da iş yerlerinde Sarah'nın deyimiyle "parfüm kokulu, takım elbiseli, kravatlı, son derece şık!" birtakım psikolojik şiddetlere maruz kaldığımızı ve ne yazık ki yalnız olmadığımızı bir kez daha anlıyoruz. Sırf kadın olduğumuz için kuşandığımız zırhları, takmak zorunda kaldığımız maskeleri, ayakta kalma mücadelemizi anımsıyor ve Sarah'nın önerisini aklımızdan çıkarmamak zorunda kalıyoruz: Eğer köpekbalıklarının arasında yüzüyorsanız kanamamanızda fayda var! Ne mutlu ki üç kadın kahramanımız da tüm zorluk ve olumsuzluklara rağmen ayakta kalmak, her daim cesaretli olmak ve başımıza ne gelirse gelsin, her ne yaşarsak yaşayalım asla pes etmemek gerektiğini gösteriyor bize. Bu üç güçlü kadının hikayesi de bir saç örgüsünü oluşturur gibi kesişip bir araya geliyor en nihayetinde: Eserimi büyük bir ruh ağı gibi/ Birbirine saçlarıyla bağlanan o kadınlara ithaf ediyorum; seven, doğuran, ümit eden, binlerce defa düşüp yeniden ayağa kalkan, eğilen ancak yenik düşmeyen kadınlara.../Onların savaşını biliyorum, gözyaşlarını ve sevinçlerini paylaşıyorum./ Her biri biraz ben...

Saç ÖrgüsüLaetitia Colombani · Yan Pasaj Yayınevi · 20206,7bin okunma

·

7 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Hilâl