·
600 görüntüleme
Hakan Günday sevememiş bir insan daha:) Yalnız olmadığıma sevindim... Ve Leyleklerin Uçuşu yorumunu bekliyorum, ondan umutluyum; bahsettiğin "tatminsizlik döngüsü"nü bu kitapla kırabileceğine inanıyorum :)
Serhat Özcan, size katılıyorum. Bazı insanlar "olumsuz yorum yapmayalım diğer okurlar olumsuz etkilenir" diyorlar. Bana göre edebiyat insanları 100/100 başarılı değiller. Misal, bir yazarın bir kitabını çok severek okuyup diğer bir eserini yarım bırakabilirim.
Az`ı da almak istiyordum. Şimdi vazgeçmiş durumdayım.
Ben Kinyas ve Kayra'yı okudum sadece ve çok zor bitirdim. Kitapta alıntı olarak paylaşılabilecek mükemmel tespitler vardı. (Nitekim burada en çok alıntısı olan kitaplardan biri) ama bir bütün olarak ele aldığımda bana bir şey kattığını düşünmedim. Sorun bende de olabilir ama, kitabı bitirdiğimde "Bundan sonra Hakan Günday kitaplarını okumak yerine 1000K'da kitaplara ait alıntıları okusam yeter" diye düşünmeme sebebiyet verdi.
Mithril; Kinyas ve Kayra ilk okuduğum kitabıydı ve çok zor tamamlamıştım ben de, çok bunalımlı gelmişti ama o mükemmel tespitler için değerdi bu kadar sürünmeye.
Göktürk bey, Oğuz Atay ile kıyaslanılması zaten beklentimi yüksek tutmama sebep olmuştu. Yazar kendi alanında farklı yazıyor evet. Genç, daha yolun başında olabilir. Ama takdir edersiniz ki, kitabın okunabilir olması için hikayenin ya güzel olması gerekir ya da hikaye güzel olmazsa bile yazarın anlatım biçimi tatmin etmeli. Kitap ile ilgili (53 sayfa okudum) bol argo, sığ hikaye. Dövüş Külübünü anımsattı başlarda bana. O kitabı yarım bırakmamıştım.
Ve Hakan Günday benim için bir Oğuz Atay değildir...
Bende yazarın azil adlı kitabını okudum aslında sevdiğim bir tarzda kitap olmasına rağmen beklentilerimin altında kaldı ve cok zor bitirebildim bende kimseyi etkilemek istemem naçizane kendi dusuncem :)
Yazarın tarzını sevmedim abla. Belki başka kitabında (ne zaman olur bilinmez) önyargılarımı kırarım.
Hilal, Nar Ağacı`nı okumuştum yıllar önce. Beğendiğimi hatırlıyorum :)
Aysel bir öncekinde dediğim gibi kitabın tamamını ele aldığında evet anlattığı bir şey yok, ama kitapta ana hikaye üzerinden ilerlerken "hayata dair bir takım tespitler" tarzında çok güzel anekdotlar var. Ya da hikaye içinde oluşturduğu minik hikayeler ve çıkarımlar var. Bunları okumak hoşuma gidiyor. :)
Tabi zevk meselesi, belki de yazar için yanlış bir kitap seçimi. Her kitabın güzelliği ayrı, keyifli okumalar. :)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.