Her okuyucunun özel bir bağ kurduğu yazar vardır. Benim için bu Jack London'dır. Karakterimi, siyasi ideolojimi, dikbaşlılığımı, adalet anlayışımı, bir kadından beklentilerimi şekillendiren kişidir Jack London. 13 yaşımda arkadaşımın bana "Demir Ökçe" kitabını hediye etmesiyle hayatımın seyri değişti. İnsanın mevcut hayat şartlarına isyan edip kendini geliştirerek daha iyi bir hayata sahip olmak için mücadele etmesini ondan öğrendim. 《•••》 Yaşadığı dönemin toplumsal adaletsizliklerine karşı hiddetle feryat etmekteydi. Yaşamının ilk yıllarında içinde bulunduğu koşullar, gayrimeşru olarak dünyaya gelmek, fakirlik, çocuk yaşında ağır işlere koşulmak, sınıfsal önyargılardan kaynaklanan, bir dolu şahsi ve can sıkıcı tecrübe yaşamak, içinde hiç sönmeyen bir sosyalizm ateşinin tutuşmasına sebep olmuştu. Ölümünün ardından, politik kişiliğinin hatırası güzelce unutturulan London, sadece çocuklara yönelik serüven hikayeleri kaleme almış bir yazar şekline sokulmuştu. 《•••》 İfşaat yazarlığı dediğimiz; gerçekleri tüm çıplaklığıyla okurlarına anlatma geleneği Jack London ile başlamıştır. John Steinback ve Upton Sinclair onun gibi büyük bir yazar ve gerçekleri anlatan muhabir olmuştur. 《•••》 Hayata sekiz yaşında atılmış, ölene kadar ailesine maddi ve manevi olarak bakmış, babalığını aksatmış, devrime inanmış, adaletsizliklerin yakasını bırakmamış, yük hayvanı gibi üç kuruş paraya çalışmış, hayatının böyle çalışarak geçmeyeceğini anlayınca tüm kalbi ile yazar olmaya inanmış birisiydi. Yazar olmak için kendisini geliştirmiş, halk kütüphanesinden çıkmamış, saatlerce çalıştığı günlerde bile mutlaka gizli saklı kitap okumuştur. 40 yıllık ömür için kısa diyebiliriz belki ama söz konusu Jack London olunca dolu dolu yaşanmış bir hayattır. 《•••》 Onu çok seven ve ilk tutkulu aşkı olan Anna Strunsky'nin ölümü ardından dediği gibi: "Bakın, işte yaşadım!"

Jack LondonJames L. Haley · Türkiye İş Bankası Yayınları · 201281 okunma

·

158 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Murattgenstein