Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

416 syf.
10/10 puan verdi
Feminizm en genel tanımıyla, siyasi, sosyokültürel ve ekonomik açıdan cinsler arası ayrım ve eşitsizliklere karşı olan her akımı bünyesine katan, adil bir düzeni; toplumsal yaşayış şekillerinin dönüştürülmesi, eğitim ve bilimsel adımlarla sağlama amacı güden bir yaşam hareketidir. İdeolojik bir akım demeyeceğim çünkü çok daha fazlasıdır feminizm. Amaç ve kapsam bu olunca düşünce ve günlük kullanılan dil, değişimin ilk adresleri olmakta, ayrımın başladığı nokta olan düşünceler ve bunların ortaya koyduğu davranış, yaklaşım ve reaksiyonlar feminizmin ilgilendiği konuların başında geliyor. Feminist edebiyat eleştirisi de bu anlamda çok ama çok zengin bir altyapıya sahip olup, (kadın-erkek) bir çok düşünürün önemli desteğiyle feminist felsefenin de oldukça ileri seviyede bir altyapıya sahip olması kitabın konusunu çok değerli kılmakta. Maggia Humm da bunu dikkate alarak konu hakkında çok önemli bir eser ortaya koymuş. Edebiyat okumalarına ve içerik analizlerine oldukça yoğunluk vermekte ve edebiyat alanında da eril söylemi teşhir ederken, yanlış bilince sebebiyet verecek olan fikirlerin karşısına doğru söylemi koyarak okurda farkındalık yaratma, düşünsel anlamda gelişimin önünü açmakta. Kitap, Virginia Woolf'un edebiyat dilini baz alarak kendisini yaratmış diyebilirim. Çünkü Woolf’un edebiyat okumalarında ortaya attığı ikili okuma teorisini isim vermeden anlatıyor bizlere. Bu açıdan oldukça güzel bir adım diyebilirim. Roman ve edebiyat eserlerine baktığımız zaman kadının toplumdaki varlığı, oluşu nasıl ikincil planda tutulmaya çalışılıyorsa edebiyatta da aynı şeyi görmek mümkün. Açıkçası bu sığ satır araları yüzünden edebiyat ve roman okumayı pek sevmiyorum. Çünkü kitap, insanın dünyasını zenginleştirmesi gereken bir araçtır. Cinsiyetlendirilmiş ataerkil edebiyat dilinin kadının varlığını kabullenmede düşünsel engeller yarattığını öngördüğümüz zaman kitap analizlerinde bir adım daha ilerlemiş, kitabı 'gerçekçi' bir şekilde okumaya başladığımızı fark edeceğiz. Feminist edebiyat eleştirisinde feminist felsefe çok ama çok önemli bir yere sahip. Kitapta dikkatimi çeken en önemli konu bu oldu. Çünkü normalde edebiyat ile felsefeyi pek buluşturamayan eril söylemin hakim olduğu kitapların aksine burada felsefe ve edebiyat iç içe... Felsefenin bu denli etkili olması edebiyat diline hakim olan eril söylemi ortaya koyarak onun yerine kadın imgesini yerleştirmeyi esas alır. Kitaptaki bir diğer önemli nokta ise Fransız feminist felsefesinin ataerkil zihniyeti geriletmek için ne denli aktif ve eleştirel anlamda saldırgan olduğuydu. Ataerkil zihniyeti faşizme atıfta bulunarak eleştiren bu akım hem ataerkinin politik konumunu teşhir etmiş hem de feminist edebiyata katkı verdiği gibi feminist politikayı da ortaya koymuştur. Bu anlamda çok heyecan verici bir duruş olduğunu söyleyebilirim. Kitap her yönüyle çok güzeldi. İlgilisinin mutlaka okuyarak bundan sonraki edebiyat okumalarında dili ve perspektifte duran zihniyeti görmesi dileğiyle... Keyifli okumalar dilerim.
Feminist Edebiyat Eleştirisi
Feminist Edebiyat EleştirisiMaggie Humm · Say Yayınları · 200214 okunma
··
52 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.