Mustafa Kemal Atatürk
Eser, 1922 yılında TBMM’ de katip olarak göreve başlayıp, görevi nedeniyle de Mustafa Kemal Atatürk’e mecliste de çok yakın olması sebebiyle, Atatürk’ün Cumhurbaşkanı seçilmesinden sonra yanına 1927 yılında Özel Kalem Müdürü, 1932 yılında Genel Sekreteri, 1934 yılında da Genel Sekreter olan ve görevini de O’nun ölümüne kadar sürdüren Hasan Rıza Soyak’ın birinci ağızdan yazdığı eserdir. 770 sayfa olmasina rağmen hiç sıkılmadan, imrenerek, düşünerek, şaşırarak ve en sonunda da ağlayarak okuyarak bitirdiğim bu kitap tam bir başucu kitabıdır. İçinde kafanızı kurcalayıp, “Acaba ?” diye sizin aklınızı karıştıracak olan sorulara yanıt ve Büyük Önder ile alakalı güvenilir bilgilerin elde edilebileceği muhteşem bir eser. Mustafa Kemal’in Kurtuluş Savaşı günlerini, Enver Paşa’ ya uyarı mahiyetinde yazdığı rapor, 1. Dünya Savaşı sonucuyla alakalı öngörüleri, devamında Anadolu’ya geçiş ve kongreler, Büyük Taaruz, Saltanat ve Hilafetin Kaldırılması, Lozan, Cumhuriyetin İlanı, yapılan inkilaplar, Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası ve kurulan İstiklal mahkemeleri, ayaklanmalar ve bastırılmadan sonraki yargılamalar, Serbest Cumhuriyet Fırkası, Yeni Türkiye’nin kalkınması için yapılan sanayileşme, Halkevleri, Dünya Barışı için yaptığı paktlar ve öngörüleri ile özellikle Montrö Boğazlar Antlaşması ve Hatay Sorunununda özellikle hemen hemen gün gün irdelendiği, internetteki yalanlara cevap niteliğinde bir kitap.
Mustafa Kemal Atatürk’ü anlamak anlatmak, yaşamak için O’nun gittiği yolda daima yürümek için eseri okumanızı tavsiye ederim. Özellikle O’nu anlamak için okuyun. Çünkü O’nu anlamamak O’na hep bir ızdırap olmuş, Milli Mücadele yıllarda hep bu ızdırap içerisinde yaşamıştır. Yakup Kadri Karaosmanoğlu O’nun Milli Mücadele zamanında çektiği ızdırabı şöyle açıklar:
“Mustafa Kemal’in daima meçhul kalan tarafı, Büyük Zaferini başarmazdan evvel çektiği azap ve işkencelerdir. Arkadaşlarına söz geçiremez; amirlerine dert anlatamaz; devlet ve siyaset adamlarını yola getiremez; kapılarını çalar, açılmaz; bağırır, çağırır, işiten olmaz; devlet batıyor der, Padişah gözlerini kapar, mesuller dudak büker. İşte gençliğe her şeyden önce Atatürk’ün bu mihnet, bu cevir ve cefa devri anlatılmalıdır. Gençlik en ziyade onun bu cephesindendir ki muhtaç olduğu azim ve irade dersini alabilir.” 
Hasan Rıza Soyak 
Atatürk'ten Hatıralar
·
231 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.