Gönderi

120 syf.
·
Puan vermedi
Tanca'da Sessiz Bir Gün
1944 Fas doğumlu olan Tahar Ben Jelloun, esasen felsefe eğitimi almış, sosyoloji ve psikoloji alanlarında doktora yapmış bir akademisyen.. Lakin zamanla bu akademik kimliğine, gazetecilik, şairlik, yazarlık ve eleştirmenlik mesleklerini de layığıyla eklemiş bir isim. Edebi alandaki çalışmalarının haricinde, sosyal konularda üstlendiği aktivist yönü ile de ön plana çıkan Jelloun, terör, zulüm, ırkçılık ve sömürü karşıtı çalışmaları ile de sıklıkla adından söz ettiriyor. Hatta bu çalışmaları öyle uç noktalara varıyor ki, zamanla kendisini, İnsan Hakları İzleme Komitesi'nin bir üyesi olarak buluyor. Fransız sömürgesindeki Fas'ta yetiştiği ve bir Fransız okuluna gittiği için anadili Arapça dışında, Fransızca'ya da oldukça hakim olan yazar, eserlerini de bu dilde vermekte. Bu konuda bilhassa Arap dünyasından oldukça tepki alan Jelloun, bu tercihinin sebebini şöyle açıklıyor: "Anadilimde yazma kolaylığına kaçmak istemedim. Fransızca yazarak, biraz daha çaba sarf etmek istedim. Ayrıca Arapça'ya saygım ve sevgim sonsuz. Kur'an dilini katletmeyi göze alamam ancak bu katliama Fransızca' yı gönül rahatlığı ile alet edebilirim. Zira Arapça karım, Fransızca sevgilim! " Üniversite yıllarında katıldığı öğrenci eylemleri sebebiyle gençlik yıllarını cezaevinde geçiren yazar, tahliyesinin hemen ardından Fransa'ya göç etmiş. Eserleri 44 dile çevrilmiş, Nobel'e aday gösterilmiş, Uluslararası IMPAC Dublin Edebiyat Ödülü, Legion of Honor, Prix Ulysse ve Goncourt Ödülleri sahibi Jelloun'dan okuduğum bu ilk esere gelecek olursam... Benim için haz veren bir yolculuktu. Öyle şaşaalı, ağdalı, süslü bir dili, abartılı bir anlatımı yok eserin. Okuruna oldukça dingin ve huzurlu bir okuma süreci vadeden cinsten durağan bir kitap. Jelloun'un kendi tabiriyle, Tanca'daki evinde, yalnızlığa mahkum olmuş, rüzgarın avuttuğu, zamanın unuttuğu, ölümün ise hiç önemsemediği yaşlı bir adamın öyküsü "Tanca'da Sessiz Bir Gün". Kahramanımız tüm akranlarını, dostlarını ölüme teslim etmiş, evine ara sıra gelen temizlikçi kadın dışında kimse ile iletişim kuramayan bir birey. Biraz aksi tarafları var ama sanıyorum yaşlılık psikolojinin getirileri bunlar. Yetiştiği kültürü, görüp geçirdiği günleri silemiyor hafızasından, dolayısıyla geçmişine ve geleneklerine ölesiye bağlı. Mesela bir yandan, dünya malı bağlamında ev eşyalarına hiç önem vermiyor, gereksiz görüyor ama diğer yandan onlar adına çok üzülüyor. Herhangi bir eşyası zarar gördüğünde, tamirat gerektiğinde şiddetle karşı çıkıyor tamir durumlarına. Bir nesnenin bile deformasyona uğramış olma ihtimalini kabullenemiyor. Evvelinde de bu durum böyleymiş. Aile üyeleri sırf babalarını uzaklaştırıp, evde tadilat yaptırabilmek için onu Hacca göndermeyi bile planlamışlar ama bizim yaşlı kurt bu numaraları yememiş elbette... Komodinin üstünde birikmiş ilaçlar, şuruplar, fitiller birbirine karışmış... Çünkü hastalığı ve yaşlılığı kabul etmediği için onlara gereksinim duymadığı inancında. Tek tasası yalnızlık, aslında bu biraz da kendi tercihiyle gelişen bir olgu. Yaşlı beyimiz "insanoğlunun iyi, doğru, insancıl olma­sı için yaratıldığına inanıyor. Yanıldığını bili­yor, ama her defasında, insanoğluna güven duymaktan kendini alıkoyamıyor. Onun nük­telerini beğenenleri, sert bir eleştiriyle onu cesaretlendirenleri sever o. Çoğu kez düş kı­rıklığına uğramıştı. Bu harabe evin içinde, düşlerinin birer birer yıkıldığını görüyor ve alaylarına kurban olanların neden alındıkları­nı ve kendisiyle ilişkilerini kestiklerini anla­mıyor." Tanca'da Sessiz Bir Gün, heybetli bir okuma seansı düşlemeyen, kendini akışa bırakarak anın tadını çıkarmak isteyen tüm okurlar için uygun bir seçenek olacaktır. Yaşlılık psikolojisini anlamak, daha da öte giderek anlamlandırmak için ise biçilmiş kaftan. Afrika semalarında uzanmak, oranın edebi havasını solumak adına da farklı bir okuma deneyimi...
Tanca'da Sessiz Bir Gün
Tanca'da Sessiz Bir GünTahar Ben Jelloun · Can Yayınları · 199125 okunma
··
191 görüntüleme
AkilliBidik okurunun profil resmi
"Yanıldığını bili­yor, ama her defasında, insanoğluna güven duymaktan kendini alıkoyamıyor." demiş ya. Çoğumuzun yüreğinde var olan o anlamlandıramadığımız sızıyı, bir çırpıda tarif edivermiş. Kalemine sağlık arkadaşım... Jelloun da girdi listeme, sayende...
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.