Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

92 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 saatte okudu
THOMAS MANN OKUMALARI 13/15 . 12 - 13.12.2020 tarihleri arasında okundu. Romanları bitti sıra geldi öykülerini okumaya, önceliği bu uzun öyküsüne verdik☺ Dul bir kadın olan Rosalie, biri yirmi sekiz diğeri yirmi iki yaşında iki çocuk annesidir. Bizdeki genel durumun aksine, daha çok kızına düşkün ve arkadaş gibiler (tabi kızının ufak bir bedensel engelinin olması buna neden olabilir). Mann,her eserinde olduğu gibi, salt kurgu dışında genel bir bilgilendirme,farklı konularda bildiklerini okuruna aktarmayı yine yapıyor.Bu kez biraz resim sanatına ve inceliklerine, botanik bilgisine yer veriyor. İlk sayfalarda bana düşündürdükleri bunlar oldu, ama biraz acele ettiğimi okudukça anladım.Unutmadan yazmalıyım ki,öyküye biraz da mitolojik terimler serpiştirmiş tabi ki alışıldığı gibi. Konusu,ellisini aşmış bir kadının oğlunun Ingilizce dersler aldığı Amerikalı öğretmenine olan aşkı.. Ama bu aşk üzerinden, genel olarak kadınların doğası, duygu durumları MANNvari bir şekilde ele alınıyor. Menstrüasyon dönemlerini, Tanrı'nın kadınlara verdiği bir ayrıcalık, kutsal doğum sancısı olarak kabul ediyor. Erkekler ile kadınları kıyaslıyor, elli yaşında bir kadının miadını doldurduğunu ama elli yaşındaki bir erkek için o yaşın hiçbir öneminin olmadığını, sadece biraz çaptan düşmek anlamına geldiğini söylüyor. Bununla ilgili bir alıntı yaparsam daha net olur : ALINTI : "Bir erkek için elli yaş nedir ki? Biraz çaptan düşmek, onların çapkınlığına engel değildir, hatta bazıları kırlaşmış şakaklarıyla gencecik kızları tavlarlar. Oysa biz kadınların kan ve dişilik sisteminde her şey için sınır otuz beş yaştır, yani eksiksiz insanlığımız için; ve elli yaşına geldiğimizde miadımızı doldurmuş,doğurma yetimizi kaybetmiş oluruz,artık doğa karşısında bir süprüntüden başka bir şey değilizdir." (syf.25) Durun hemen kızmayın yazara, buna karşıt görüşü Rosalie'nin kızı aracılığıyla, kadının zaten sahip olduğu itibarı dile getiriyor. Bu güzel öykü, yazarın "Venedik'te Ölüm" isimli eseriyle aynı kefede değerlendiriliyor, benzerlikler olduğu belirtiliyor. Son olarak,Avrupa-Amerika kıyası da en hoşuma giden bölümlerden biri oldu.Onu da bir alıntıyla netleştireyim. ALINTI : "Amerika'nın tabii ki bir geçmişi vardı, ama bu bir tarih değil, yalnızca kısa ve düz bir başarı hikayesiydi. Kuşkusuz devasa çölleri dışında güzel ve görkemli toprakları da bulunuyordu ama bunların [arkasında hiçbir şey] yoktu; oysa Avrupa'daki her şeyin arkasında neler yatıyordu, özellikle de derin bir tarihi perspektifi olan şehirlerin arkasında."(syf.31)
Aldanan Kadın
Aldanan KadınThomas Mann · Can Yayınları · 20201,382 okunma
·
36 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.