Yalom.. Varoluşçu Terapi'nin kurucusu. Nedir varoluşçu terapi? Bütün insanların ortak korkusunu, ölümü konu alıyor. Varoluşçu terapi dört nihai kaygıyı ele alıyor; ölüm, tecrit, hayatın anlamı ve özgürlük. Ölüm korkusu herkeste ortaktır ancak özgürlüğü ve hayatın anlamını da gölgeleyebiliyor. İnsan, ölüm kaygısını öyle hissediyor ki içerisinde, ne özgürlüğünün ne hayatının tadını çıkarabiliyor. Ölmemek için korkak davranıyor, kendisini kısıtlıyor. Ölümden sonraki hayata inandığından ötürü de bazı zevklerini ertelemek ya da bastırmak zorunda kalıyor. Ölümü kabullenmek, ölümden korkmamak ve ölümü içselleştirmek odaklı görünen varoluşçu terapi, dinlerin de ölüm hakkında işe yaramayacağını söylüyor. Freud'un ortaya attığı bastırılmış cinsellik sonucu gelişen nevrozları, Yalom ölüm duygusuna bağlıyor. Kişi ölümden korktuğu için, öleceğini bildiği için, kişide anskiyete ve psikopatoloji geliştiğini savunuyor. Ben de buradan iki görüşü birleştirerek şunu iddia ediyorum; kişi ölümden sonra cinsel hayat yaşayamayacağı için mutsuzdur. Ne şiş yansın ne kebap :)) Yalnızlık, yaşarken ölmek gibi bir şeydir. Nasıl ki, öldüğümüzde herkesten uzak oluyoruz, yalnızlık da yaşarken herkesten uzak olmaktır. Buna biraz da tecrit diyebiliriz. Varoluşçu terapi bunu da, ölüm anksiyetesiyle izah ediyor. Bu ve benzeri görüşlerin açıklandığı, tek başına değil bir kaç kitapla daha desteklenmesi gereken (özellikle aynı yazarın Varoluşçu Terapi) kitapta; ilgili vakaların da yer alıyor olması, uygulama ile pratiğin iç içe geçmiş olması, dilinin anlaşılır ve çekici olması vb sebeplerle, konuya ilgi duyan herkese hitap ediyor.

Güneşe Bakmak Ölümle YüzleşmekIrvin D. Yalom · Pegasus Yayınları · 20172,184 okunma

··

294 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

yy