96 syf.
8/10 puan verdi
Sevgili 
Mutâlî’ hocam beni üçüncü kez müthiş bir kitap ve yazarla tanıştırdı kendisine sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.
Daha önce bu şairden bir haber yaşayışımdan sebep kendime öfkelensem de bir yandan da belki uygun zamanın gelmesini beklemişimdir diyorum. Kalemi bana 
Sezai Karakoç ve 
Necip Fazıl Kısakürek ’i hatırlatsa da aslında onu herkes 
Mehmet Akif Ersoy ‘a benzetir.
1873'de Pakistan da doğan Muhammed İkbâl, Hindistanlı Müslüman düşünür, şairdir. Muhammed İkbal mutasavvıf bir anne ve babanın oğlu olarak dünyaya geldi. İkbal çocukluk yaşlarından itibaren tam bir Kur'an aşığıydı. Devamlı Kur'an okumakta olduğunu gören babası, ona "Kuran-ı Kerim'i anlamak istiyorsan, sana indiriliyormuş gibi oku" dedi.
İkbal, yurtdışında okudu, hocalık yaptı uzun yıllar. Felsefe ve hukuk okudu. Sonradan ülkesine dönüyor ve burada uzun süren soluksuz bir yolculuğa çıkıyor. İnsanı harekete geçiren şiirleri öyle yankı buldu ki, Hindistan’ da ki Müslümanları İngiliz sömürüsüne karşı harekete geçirdi ve Pakistan'ın kuruluşunda payı çok oldu Ülkesine döndüğünde batı ve doğu sentezini çokça yapar. Kendi medeniyetinin donmuş vaziyette olduğunu görür. Buna çokça kafa yoran İkbal , "Batıda hayatın maharetinin akıl", "Doğuda ise kainatın sırrının aşk" olduğunu tespit etti. İkbal' e göre akıl ve aşk bir araya gelirse yepyeni bir alem vücuda gelir. İkbal, şark milletini bu senteze çağırdı.
‘’ Okuduğu ve hazmettiği felsefenin tesirinde kalarak bazı tutarsız fikirler öne sürmüştür. (Bkz. Prof. Seyyid Kutub, Islam Düşüncesi, çev. Akif Nuri, Ist. 1976, S. 64. Muhammed Kutub, İslam Düşüncesinde Sanat, çev. Akif Nuri, lst. 1979, S. 363. ) Bu hataya düşmesinin tek sebebi, Muhammed Kutub’un da belirttiği gibi , Müslümanlarda yeni bir dinamizm meydana getirmekti. Şehit 
Seyyid Kutub ‘un deyimiyle o, bu aşırı istekle İslam düşüncesine zıt olduğu gibi ayetlerin tabiatına da zıt olan bazı tevillere girişti. Fakat Allaha sonsuz şükürler olsun ki değerli İslam alimleri onun bu hatasını tashih edebildiler. Onların bu tashihi nedeniyle İkbali rahatlıkla okuyup anlayabiliyoruz.’’
İkbal kendini şöyle ifade ediyor;
#96961592
#94172388
#96965916
‘’Ben Hindiliyim, Farsçaya yabancıyım. Yeni bir ayım, dolunay değilim.’’
‘’Farsça, benim yüce düşüncemin özüne daha uygundur.’’
Allame İkbal, bu eserini, büyük İslam arifi 
Mevlana Celaleddin-i Rumi’den ilham alarak ve onun dünyaca ünlü 
Mesnevi adlı eserine bir nazire olarak kaleme almıştır. Eser Mesnevi tarzında ve Farsça yazılmış ilk baskısı 1915 yılında yapılmıştır. Kitabın içeriğine gelirsek İkbal Müslumanların İslami benliklerinden uzaklaştıklarını ve gerek kültür gerek edebiyat ve sanatta Kuran ahlakına yani islam fıratına dönülmesi gerektiğini anlatıyor. Burada ki benlik kişinin nefsinden ve şahsından ziyade İslam dinine mensup her hangi bir Müslümanın sahip olması gereken uyanış ve diriliş fikri olması gerekenin dışında bir Müslümanlıktan sıyrılıp özen dönüş anlatılmakta.Her satırını hayranlıkla okuduğum bu kitabı okumanızı ve İkballe tanışmanızı dilerim.
<<Gizli derdimden yüzüm safran rengi bağladı.
Erguvan rengi gözümden kan akıyor.
Söz boğazımda düğümlendi artık söyleyemiyorum.
Sen benim halimi zaten bilirsin, söylemeye ne hacet.>>
Ben yazarı tanımadığım için hakkında bir çok kaynaktan faydalandım onlardan bazılarını şuraya bırakıyorum sağlık ve selametle kalın…
Hakkında Yazılmış Tez
acikerisim.kirklareli.edu.tr:8080/xmlui/handle/20...
Hayatı Hakkında Belgesel
acikerisim.kirklareli.edu.tr:8080/xmlui/handle/20...
Bu Haberde Verimli
gzt.com/mecra/allme-muh...
··
184 görüntüleme
Alıntılarını takip ediyordum Deryam, incelemen de nefes alıyor, yüreğin varolsun. :) Muhammed İkbal okumak niyetindeydim, bu eserle başlayayım inşallah 🌹👍
Bende devam etmek isterim açıkçası eminim size de hitab edecektir. Sende varol ablacım⚘😊
Çok güzel bir inceleme olmuş :)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.