Bir daha asla fatura ödemeden yaşamaya çalışmak günümüzde bir hayal gibidir. Gerçekten zor. Vergisiz, faturasız, devletlerin size (b)ulaşamayacağı bir şekilde yaşayabilmek. İşte doppler bu fikri tamamen kendi kontrolünde olmasa dahi uygulamaya koyabilen bir karakter. Babasını kaybettikten sonra bisikletle ormanda giderken kaza yapıp, kafasını bir yere vurunca olan oldu. Peki olan şey ne? İnsanlara olan ilgisizliği, sevgisizliği bugüne kadar itiraf edemedikleri, bilinçaltına ittiği ne varsa o kazadan sonra gün yüzüne çıktı. Çocukluğundan beri her konuda çok başarılı bir adam neden bir anda ormana gidip yaşamaya karar versin ki? Neden takasa, avcı toplayıcılığa başlasın? Cevabı günümüz toplumunda, yaşayış biçiminde, varken bile aslında olmayan yaşantılarda, keşkelerde gizli. Doppler öldürdüğü geyiğin yavrusu ile macerasının sonuna kadar devam eder. Bir dostu gibi, sırdaşı gibi. Ki geyiğine Bango adını verir. Onun için bir geyikten fazlasıdır. Günümüz şehirleşmesi, insanların etrafına duvarlar örmesi kitaptaki temel eleştirilerden bir tanesidir. Doppler yaşadığı dünyayı ne kadar eleştirse de bir ihtimal dünyanın kurtulacağını düşünür. Doppler' in eleştirileri bunlarla sınırlı değil elbet. Eşyalara sahip olma konusuna yani mülkiyete de karşı çıkar. Bu bana J.J. Rousseau' yu hatırlattı. Rousseau şöyle der: " Bir toprak parçasının etrafını çitle çevirip 'bu bana aittir' diyebilen, buna inanacak kadar saf insanlar bulabilen ilk insan, uygar toplumun kurucusu oldu. O yüzden doppler şehirden olabildiğince uzağa kaçar. Çünkü ona göre kırsalda şişirilmiş egolara ve prestije rastlanmaz. Özellikle doğaya karşı olan hassasiyeti beni çok etkiledi. Hatta bir filmi hatırlattı. Andrei Tarkovski' nin Nostalgia adlı filmindeki bir karakter ile çok benzerlik kurdum. Filmdeki karakter şunu haykırır halka: İşte yeni anlaşmam: Geceleri güneşli olmalı ve Ağustos da karlı. Büyük şeyler sona erer, küçük şeyler baki kalır. Toplum böyle parçalanmaktansa, yeniden bir araya gelmeli. Sadece doğaya bak, hayatın ne kadar basit olduğunu göreceksin. Bir zamanlar olduğumuz yere dönmeliyiz Yanlış tarafa döndüğümüz noktaya. Hayatın ana temellerine geri dönmeliyiz, suları kirletmeden. Deli bir adam size, kendinizden utanmanızı söylüyorsa, ne biçim bir dünyadır burası? Doppler de bu düşünceye paralel hareket eder. Çözümü doğada bulur, şehirde veyahut mülkiyette değil. Neyse çok yazdım bu konu sohbet etmek daha güzel olurdu. Sağlıcakla ve kitaplarla kalın.

DopplerErlend Loe · Yapı Kredi Yayınları · 20199,5bin okunma

·

22 görüntüleme

SÖHEC

@Sohec ·

25 Aralık 2020 23:01

Kalemine sağlık kardeşim.

Hakan

@Froyd ·

25 Aralık 2020 23:03

Keyifli okumalar diliyorum😊💐

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Hakan