Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

91 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Ahmet özyapıcı'nın kaleminden Kaforizma incelemesi
KAFORİZMA - EROL KAF Erol’la tanışıklığımız yirmi iki yıl öncesinde, üniversiteye başlama yılımızda başladı. Bizim bölüme gelenlerinin amaçları ve gelme nedenleri birbirinden farklıydı doğrusu. Benim gibi iyi bir meslek sahibi olmanın peşinde olanlar vardı, çoğunluktaydık sanırım; edebiyatı ve kitapları çok sevdikleri için gelenler vardı, bu bizim ortak paydamız gibiydi, okumayı sevmeyene pek rastlamadım; edebiyat öğretmenini çok seven ve beğenenler vardı, oranı hakkında fikrim yok; şiir veya yazı yazmaya lise çağlarında başlayanlar vardı, işte bu arkadaşlarımızın aslında bizim bölümde hiç işi yoktu… Erol, şair olarak gelenlerdendi edebiyat öğretmenliği okumaya. Derslerde de başarılıydı. Dil derslerinde kıvrak zekâsıyla ön plana çıkıyordu. İlk yıllarda farklı dergilerde Erok K. veya Faik Ertuğrul imzalarıyla şiir ve yazılarını okuduk, beğendik. Ali Genç ile “Aykırı Edebiyat”ı çıkarmaya başladıklarında da arkalarına takıldık. Erol ve Tarkan “Aykırı Edebiyat”ın önemli şairleri oldu. Kimi zaman “Aykırı Edebiyat”ın ilk sayfa yazılarını da yazıyordu Erol. “Şiir- Şair – Şuur” başlığı altında yayınlanan şiirleri yazılarından daha fazla yer etmiş bende. Erol’un şiirlerinin finalleri çok güzeldir, diye kalmış aklımda. Sanki önce çok güzel final bölümünü yazıp oraya okuyucuyu rahatça ulaştırabilmek için merdiven niyetine inşa ederdi diğer bölümleri. Anlam derindedir zira, merdiven sadece tırmanmak için değil derinliklere inmek için de kullanılır. Ve Edebiyat Yayınları yaşasa ve sağlam bir maddi yapısı olsaydı Erol’un kitapları büyük bir ihtimalle o çatı altında yayınlanırdı. Tıpkı Tarkan Başer, Ahmet Koçak ve Emrah Ayhan’ın kitapları gibi. Belki Erol’un kitaplarının yayımlanması da bu kadar gecikmezdi. Her şeyde bir hayır vardır, deyip geçelim. Şairler “zaman”ı koşturma konusunda bizim kadar sabırsız olmayabilirler. “Kaforizma”ları okumaya başladığımda, “Erol şiirlerine sadece final yazmış. Baş tarafını, merdiveni inşa etmeye uğraşmamış. Okuyucusunu direk anlam kuyusunun içine atıyor. Okuyucu oradan kendi merdivenini inşa ederek çıkmaya çalışacak. Başarısız olursa da şiir rüyasından uyanmaya çalışacak.” demiştim. İlerleyen sayfalarda da fikrim çok değişmedi. Kitapta sevmediğim nokta, başlıklar oldu. Özellikle sözcükler arasında boşluk bırakılmaması, her başlığın tek sözcük olarak tasarlanmasını sevmedim. Roma rakamlarıyla yapılan numaralandırmadan da hoşlanmadım. “Şiir Tahlili” Birol Emil’in birinci sınıfta verdiği dersti bize. Mehmet Kaplan’ın aynı isimle yayımlanan kitabının birinci cildi okutulurdu. Bölümümüzün iki profesöründen biri olan Birol Emil, bölüm başkanımızdı aynı zamanda. Birol Hoca için şiiri incelerken kullanılacak en önemli ölçüt “transandans (aşkınlık)” idi. Gerçi hocamızın bağlı olduğu ekol bu ölçüt ile değerlendirilecek şiir bulmakta güçlük çekiyordu ya, neyse ki Yahya Kemal onları işsiz bırakmayacak kadar şiir yazmıştı. Ben bu ölçütü ve diğer ölçütleri kullanarak şiirini tahlil etmediğim için özür diliyorum Erol’dan. Kitaplarını okudum, kitapları sayesinde güzel bir bayram tatili geçirdim. Çözdüğüm anlamları yeniden hatırlamak, çözemediklerimle uğraşmak için yeniden okuyacağım. Belki bazı şiirlere, bazı dizelere itiraz ederek tartışma kapılarını aralamaya çalışacağım. Fakat şiirin tahlil edilebileceğine, tahlil edilse bile çıkarımların paylaşılabileceğine inanmıyorum. Bunun yerine okuma notlarımı paylaşacağım. Erol’un ikinci kitabı da çıkmış, sağ olsun onun da dosyasını gönderdi. “Kaforizma”nın hemen ardından onu da okudum. “Kara Kafile” daha şiirsel fakat “Kaforizma” bana daha sıcak geldi. Okuma notlarımın sonunda “Kara Kafile”den de alıntılar var. Altlarına yorumlarımı da ekledim. Kitabın basılmış haline henüz ulaşamadığımdan sayfa numaralarını ekleyemedim. Eline, diline, gönlüne sağlık Sayın Kaf.
Kaforizma
KaforizmaErol Kaf · Barbar Kitap · 201542 okunma
·
48 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.