Tolstoy yine darbeler yemişcesine sarsıyor insanı bu kitabında da. Kitap bitince sizi temin ederim ki bir iki saat okuduğunuz cümlelerin sarsıntısından kendinize gelemeyeceksiniz. Konusuna gelecek olursak bir tren yolculuğunda birkaç kişinin aşk ve evlilik üzerine konuşmalarıyla Pozdnişev adlı kahramanın konuya sinirli ve hararetli bir biçimde dahil olmasıyla başlıyor olaylar. Pozdnişev’in karısını öldürdüğünü açıklaması üzerine bir kişi hariç herkes Pozdnişev’in bulunduğu yerden uzaklaşıyor. Bir kişi yani olayları anlattığı kişi dinliyor onu, Pozdnişev hayatını, evliliğini, karısını neden ve nasıl öldürdüğünü ince ince anlatıyor. Aşk ve cinselliğin evlilik üzerindeki etkisinden bahsediyor, kıskançlığın getirdiği korkunç bunalımı ve bunun nelere yol açabileceğini gösteriyor hepimize. Konu içinde konular açılıyor. Kadının cinsel bir obje, erkeğin ise bu cinsellikten doğan hayvani yönünü gözler önüne seriyor ve tabiki bunların ne kadar yanlış olduğunu, kadının yalnızca cinsel obje olarak görülmemesi gerektiğini, bilinçsizce bu şekilde yetiştirilen kadınların durumunu, erkeklerin ise yalnızca bu cinsel obje olarak gördükleri kadınlar üzerinde tabiri caizse kendileri sütten çıkmış ak kaşıkcasına yalnızca fiziksel olarak kadınlar üzerinde egemenlik kurmasını... Kadın ve erkeklerin yanlış yetiştirilmesini ve daha birçok şeyden bahsediyor kitap. Okurken çok ama çok etkilendiğim bu kitabı hepinizin bir an önce okumasını şiddetle tavsiye ederim. İyi okumalar. “Aslında aşk denince cinsel değil, manevi aşk kastedilir. Eğer manevi aşk, manevi beraberlik söz konusu ise, bu manevi beraberliğin sözlerle, konuşmalarla, sohbetlerle ifade edilmesi gerekir.”

Kreutzer SonatLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201910,8bin okunma

·

9 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Ayşegül