184 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Yoldaş
Günümüz Türkiye’si ile Mussolini İtalyası’nın benzediğini görmek oldukça ürkütücü. Zamanlar ve mekanlar değişse de biz insanlar aynıyız. Umarım bizler de değişime, ilerlemeye ve en önemlisi düşünceye ve bilime daha açık oluruz
Yoldaş
YoldaşCesare Pavese · Can Yayınları · 2011235 okunma
Ne yazık ki günümüzün ''İslamcılar''ı da ''laikler''i de Osmanlı siyasi ve askeri tarihini sistematik olarak yanlış anlayan konumlar almış durumda. Laikler Osmanlı İmparatorluğu'nun tek temel ögesinin İslam olduğunu düşündükleri için ondan korkuyorlar. İslamcılar ise yine Osmanlı İmparatorluğu'nun tek temel ögesinin İslam olduğunu düşündükleri için günümüz Türkiyesi'nde İslam'ın etkisini baskınlaştırmaya çalışıyorlar. Halbuki işin aslında Osmanlı'da en elzem olarak gözetilen, sınıflandırma sistemine girmeyecek İslami ögelerin sürekli olarak denetlenmesiyle birlikte devletin çıkarlarıdır.
Sayfa 156
Reklam
Günümüz Türkiyesi'nde insanlar bir yandan teknolojik medeniyetin bütün insanlığa musallat olan dertlerini çekmek, bir yandan da sadece bu ülkenin başına sarılan siyasi, sosyal, ekonomik belaları göğüslemek mecburiyetiyle karşı karşıya.
Günümüz Türkiyesi
Merhametli olmak istiyorsanız, keyfiniz bilir. Ama sizin dün bağışladıklarınızla yarın dövüşmek zorunda olan askerleriniz var...
Reklam
Eski Türklerde ana-oğul bağının çok güçlü olduğu varsayılabilir. Günümüz Türkiyesi'nde de bir şekilde bu ilişkinin hala çok girift ve önemli olduğu söylenebilir. Öte yandan İslam'la beraber kadının kendini konumlandırışında annelik ile eşlik arasında bir önem kayması olmuş gibidir. İslam'da kadın kendini önce bir anne olarak görmektense bir eş olarak görmeye başlamaktadır. Bu bir bakıma kadın-erkek ilişkilerinin daha önemli, yakın olduğu bir döneme işaret ederken, bir bakıma da kadının hadım edilişi anlamına geliyor.
Sayfa 104Kitabı okudu
...Özgürlüğü bir ilizyondan, seçme hakkı bir sanrıdan ibarettir. İşin aslını asla öğrenmeyecektir, çünkü, kendisine 'el'dir, başkalarına 'el'dir, gerçekliği değil, kendi yarattığı çarpıtmaları algılamaktadır. Çağdaş Batı toplumunda 'yabancılaşma' tamdır, günümüz Türkiyesi'nde daha 'çeyrek'var.
Günümüz Türkiyesi'nin özeti.
Sonuçta durum, her seferinde olduğu gibi, fanatizm şeklinde aşırı bir yolla telafi edilir ve fanatizm en ufak bir muhalefet kıvılcımını bile ezen bir silah olarak kullanılır. ‘Amaca ulaşmak için tüm yollar, en aşağılık olanlar bile, meşrudur’ gerekçesi ile özgür düşünce ayaklar altına alınır ve ahlaki yargı hakkı acımasızca bastırılır. Devletin politikası iman mertebesine yükseltilir, lider veya parti başkanı konumundaki kişi iyi ve kötünün ötesinde bir yarı tanrı haline gelir ve ona kendini adayan insanlar birer kahraman, din şehidi, havari veya misyoner gibi şereflendirilir.
Gelin,1973
Meryem,hızla değişen bir toplum yapısının hallac pamuğu gibi attığı değerleri simgeler: ailenin gözü kapalı kölesi,tutsağı,nesnesi değildir artık. Doğru bildiğini yapan, gereğinde fabrikaya giderek hayatını kendi kazanan kadındır. Günümüz Türkiyesi'nin kırsal kökenli kent kadınıdır o...
Sayfa 105 - Remzi Kitabevi 2. Basım: Ekim 2014Kitabı okudu
Reklam
537 syf.
10/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk’un yeni romanı “Veba Geceleri” Yapı Kredi Yayınları tarafından 23 Mart 2021’de yayımlandı. 540 sayfayı çok beğenerek okudum. Kesinlikle okuma listelerinize almanız gereken bir şaheser diyebilirim. Bu kitap Jack London’nın “Kızıl Veba” kitabını tekrar okuyormuşum gibi bir his uyandırdı içimde. Sadece tek fark biri
Veba Geceleri
Veba GeceleriOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 20216,6bin okunma
Davranışlarının aşırı bir Arap milliyetçiliği içermesi Arap olmayan Müslümanları rahatsız ediyordu, üstelik lngiliz ajanlığı damgasından kurtulamıyordu. 1925 yılı için yenisini tasarlarken İbn Suud ülkesini işgal etti, o da her şeyini terkedip kaçu. Müslümanların sözcülüğü (Yani Hilafet) yoluyla hedefine erişme taktiğini destekleyen çıkmadı. Vehhabiler gelip yayınını kesinceye kadar Kıbla'nın en yoğun Türk aleyhtarı yayına devam etmesi dikkati çeker. Kendisi yazmasa başkalarının yayınlarını aktarıyordu. Bunun, hedeflerine ulaşamamasından Türkleri suçlu tutmak gibi bir tutkunun sonucu olduğu düşünülebilir. Oysa Kemalistler (yani 1919 sonrası Türkiyesi) onu hiç hedef almamıştı. Günümüz Arap tarihçileri Hüseyin'i, İslam'ın değil, Arap vatanseveri ve milliyetçiliğinin savaşçısı olarak ilan ediyorlar. Kendisine ihanet eden İngilizler yüzünden hedeflerine ulaşamadığını belirtiyor ve ekliyorlar: "Başarısızlığı bugünde devam eden bir trajedinin üzücü bir ilk aşamasıdır. Ancak son döneminde bile ne kendisinin ne de yayın organının, hatta oğullarının, İngilizlere Türklere olduğu kadar saldırdığı görülmemiştir.
Sayfa 356Kitabı okudu
"Günümüz Türkiyesi'nde "Sevmek" fiili bile gerçekte "Batı'dan Ödünç" alınmıştır diyorum. Batılıca sevmek zorunda bırakıldık, fark ediyor muyuz acaba? "Sevişmek" kavramı yerini "Aşk Yapmaya" bıraktı. "Sevda" neredeyse "alınır" oldu, tıpkı "duş almak gibi.."
529 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.